kisa bir Warren Buffett özeti
......teknik analiz indükatörlerini kullanmayı öğrendim, temel analiz terimlerini ezberledim. Fakat tüm bu yöntemler, sanal portföyler üzerinde denemelerimde endeksin üzerinde bir başarı gösteremeyen metodlardı.
Ama yılmadan aramaya devam ettim. Amacım başarılı bir yatırımcı olmaktı. Ve sonunda arayışlarım dönüp dolaşıp tek bir isimde odaklandı: Warren E. Buffett
Warren E. Buffett: Değer Yatırımı kuramının yaratıcısı Benjamin Graham'ın öğrencisi, 2008 yılında Forbes dergisine göre 62 milyar dolarlık serveti ile (resmi kayıtlara geçen) dünyanın en zengin iş adamı, Berkshire Hathaway'ın ünlü CEO'su, servetinin tamamını hisse senedi piyasasından elde etmiş mütevazi yatırımcı.
Aynı zamanda kendisi "yatırımın ilk kuralı; para kaybetmemektir. İkinci kuralı, birinci kuralı asla unutmamaktır !" sözü ile benim dikkatimi değer yatırımı kavramına çekmiş kişidir.
Bu kavram, özetle, piyasadaki duygusal dalgalanmaları hiçe sayıp şirketin içsel değerini hesaplama ve yatırımcı psikolojisine dayanan dalgalanmalardan yararlanarak o şirketin kağıtlarını düşük değerden almaya dayanıyor. İkinci kritik noktası, artık netleşmiş kişisel kanaatimle benzer şekilde uzun vadeli yatırımı savunması.
Öyle ki, Warren Buffett bu durum için şunu söylüyor: "10 yıldan fazla elinizde tutmayacağınız bir kağıt için 10 dk'dan fazla zaman harcamayın". Nitekim kendisinin hisse senedi vade ortalaması 21 yıl !
Şirket değerleme için kullandığı metodlar aslında oldukça sade. Öncelikle hisse senedi satın almaya, genel görüş olan "kağıt ticareti" kavramının ötesinde gerçek anlamı olan "şirkete ortak olma" kavramı ile yaklaşıyor.
Geri kalan metadolojiler için Robert G. Hagstrom'un yazdığı ve Buffett'ın Değer Yatırımı yaklaşımını oldukça somut ve başarılı olarak belirlemiş "The Warren Buffett Way (Türkçeye "Warren Buffett Tarzı" olarak geçirilmiş)" kitabına başvurulabilir. Ünlü değer yatırımcısı bir hisseyi satın alırken kendine şu soruları soruyor:
•İş Doktirinleri
◦İş basit ve anlaşılır mı?
◦Şirketin istikrarlı bir işletme tarihi var mı?
◦İşin uzun vadedeki görünümü olumlu mu?
•Yönetim Doktrinleri
•Yönetim mantıklı davranıyor mu?
•Yönetim hissedarlarına karşı açık ve dürüst mü?
•Yönetim kurumsal mecburiyetlere karşı durabiliyor mu?
•Finansal Doktrinler
•Sermaye getirisi ne?
•Hissedar karları ne?
•Kar marjları ne?
•Şirket dağıtılmayan her bir dolar kara karşılık en azından bir dolarlık piyasa değeri yaratmış mı?
•Değer doktrinleri
•Şirketin değeri ne?
•Bu değerin altında bir fiyattan alınabilir mi?
Bu soruların hepsine olumlu yanıt veren bir şirket alınmaya değer bulunuyor. Geri kalan iş ise, sadece sabretmek. Bu sabır, benim de finansal işlemler konusunda kendimi oldukça geliştirdiğim şekilde, piyasa çığırtkanlarının katkılarıyla oluşan panik dalgaları karşısında soğukkanlılığınızı kaybetmemeye, kendinize inanca ve güvene dayanıyor. Geçmiş bize yatırıma bu şekilde yaklaşanların başarısını gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder