Perşembe, Ekim 19, 2017

WARREN BUFFETT VE THE GİLLETTE COMPANY

Gillette uluslararası tüketici ürünleri satan bir şirkettir Faaliyet alanı arasında jilet ve traş bıçakları,tuvalet ve kozmetik ürünleri,kırtasiye malzemeleri,elektrikli traş makineleri,küçük ev aletleri ve ağız bakım ürünleri bulunur. Şirketin 14 ülkede üretim faaliyeti ve 200'ün üzerinde dağıtım kanalları vardır.Şirketin Abd dışındaki faaliyetleri cirosunun ve karının %63'ünü oluşturur.
Şirket 20.yüzyılın başında King C.Gillette tarafından kuruldu.
Gillette genç bir adamken zengin olmanın hayalini kuruyordu.Bir arkadaşı ona herkesin bir kez kullanıp atacağı ve yenisini alacağı bir ürünü keşfetmesini önerdi.Daha sonra bu ürünün traş bıçağı olabileceği fikrini geliştirdiler.Gillette,1903 yılında işi kurduğunda içinde 25 tek kullanımlık jiletin bulunduğu traş bıçağı paketini 5 dolara satmaya başlamıştı.
Şirket bugün dünyanın en büyük jilet ve traş bıçağı üreticisi konumuna geldi.Jilet ve traş bıçakları şirketin satışlarının üçte birini ama karının üçte ikisini oluşturmaktadır.Dünyadaki pazar payı %72.5.En yakın rakibine 6 kat fark atmış durumda. Avrupa'daki pazar payı %70,Latin Amerika'da ise %80.Doğu Avrupa,Hindistan ve Çin'deki satışlar ise büyümeye daha sonraki yıllarda eşlik etti.Gillette Abd'de sattığı her jilete karşılık Abd dışında 5 adet daha Gillette satıyor.Hatta şirket o kadar hakim oldu ki,ismi birçok dilde traş bıçağı yerine kullanılmaktadır.
Warren Buffett 1980'li yıllarda Gillette'e ilgi duymaya başladı.O zamanlar Wall Street uzmanları Gillette'i olgun,yavaş büyüyen ve ele geçirilmeye uygun bir tüketici şirketi olarak görüyordu.Kar marjı %9 ila %11 arasında dolaşan,sermaye getirisi artmayan ve artacak gibi de görünmeyen,geliri ve piyasa değeri ise yerinde sayan bir şirketti o zamanlar Gillette.Kısaca,şirket son derece durağan bir görünüm sergiliyordu.
Bu arada genel müdür Colma Mockler dört ele geçirme girişimini engellemeyi başarmış,ama 1988 yılında Consiton Partners'e karşı bir savaşa girmişti.Gillette bu savaşı kıl payı kazansa da,şirket 19 milyon adet hissesini,tanesine 45 dolar ödeyerek geri almaya mahkum oldu.1986-1988 yılları arasında Gillette'in sermayesinin 1.5 milyar doları borçlara gitti ve kısa bir süre sonra şirketin net değeri eksiye düştü.
Bu noktada Buffett yönetim kurulundaki arkadaşı Joseph Sisco'yu arayarak,Berkshire'ın Gillette'e yatırım yapmasını önerdi.''Gillette işi tam bizim sevdiğimiz iş,''dedi.Buffett,Charlie ve ben işin ekonomik yanını anladığımızı düşünüyoruz ve geleceği hakkında mantıklı bir tahmin yürüttüğümüze inanıyoruz.''Bunun üzerine Temmuz 1989'da Berkshire 600 milyon dolar değerinde hisse senedine çevrilebilir tahvil ihraç ederek borçlarını ödedi.Buffett bu paraya karşılık,10 yıl sonra itfa mecburiyeti taşıyan ve Gillette'in hisselerine hisse başı 50 dolardan değiştirilebilme opsiyonu olan(şirketin cari hisse fiyatının %20 üzerinde), %8.75 faizli tahvil aldı.
Buffett 1989 yılında yönetim kuruluna katıldı.Aynı yıl şirket,ilerde çok başarılı bir ürün olacak olan Sensor'ü piyasaya sürdü.Bu olay tekrar yükselişin başlangıç noktasıydı.Sensor satışlarıyla Gillette'in karlarını da artırmaya başladı.Hisse başı karların yıllık artış oranı %20'ye ulaştı. Vergi öncesi kar marjı %12'den %15'e çıkarken,1980'li yılların başında Gillette %20 olan sermaye getirisini ikiye katladı.
Şubat 1991'de şirketin hisseleri 1 e 2 bölündü. Berkshire elindeki tahvilleri itfa etti ve karşılığında 12 milyon Gillette hissesi aldı(Şirketin %11'i).İki yıldan sonra,Berkshire'ın Gillette'e yaptığı 600 milyon dolarlık yatırım 875 milyon dolara ulaşmıştı.
Küreselleşmeden en büyük faydayı Gillette'in traş bıçağı satışları gördü.Gillette genellikle ürün yelpazesinin altında yer alan düşük marjlı traş bıçaklarıyla işe başlayarak,ardından daha yüksek marjlı,daha gelişmiş ürünleri piyasaya sürdü.Böylece sadece artan satışlardan değil,aynı zamanda istikrarlı bir şekilde büyüyen kar marjlarından da faydalandı ve faydalanmaya da devam edecek.Kısaca,Gillette'in geleceği hayli parlak görünüyor. Buffett de o yüzden şöyle diyor:''Her gece yatağa yatarken,ertesi gün kalktığımda traş olacak 2.5 milyar erkeğin var olduğunu bilmek çok hoş.''

Çarşamba, Ekim 18, 2017

ARÇELİK ORADA DURUYOR MU,DURUYOR.MERAK ETME,ÇALKANTI GEÇER ESKİ SEVİYESİNE ÇIKAR



Krizlerimizden birisi 1994 kriziydi.Borsayı iyi bilmiyorduk.Bir kumarhane yeri olarak görenler vardı,bakanın açıklaması var,daha ilerisi var mı?Dünyada en ucuz finansman aracı olan borsa için,''kumar aracıdır'' diyorsa daha neyi sorgulayabilirsiniz? Bugün Amerika'da her iki kişiden birinin veya daha fazlasının direkt veya endirekt yatırımı vardır borsada.Çünkü firmaların kaynak sıkıntısı var dediğinizde bunun ilacı olabilecek bir enstrümadı borsa.Tabii bunun şirket açısından biraz zorluğu vardır,açık olacaksınız,doğru bilgileri vereceksiniz ama sonuçta da bu kolay ve ucuz finansman aracını elde edeceksiniz.Herhangi bir krizde bankalara çok borçluysanız batıyorsunuz.ama hissedara borçluysanız batmıyorsunuz.Kimse kapıya dayanıp ver paramı demiyor.Düşünün Güneş Taner gibi bir ekonomi bakanı,''Burası Kumarhanedir'' diyebiliyor.

-Yatırım stratejiniz nedir?

Ben size bir anımı anlatayım. 1988'de bankadayken Irak ile yine bir kriz olmuştu.Hüsnü İldeşer mali bölümün müdürü.Hisse senedine yatırım yapardı.,gerçek bir yatırımcıydı.Bir hisse senedini alır,bir yıl bekler,ne zaman ki o kendine göre gerçek değerine ulaşır,onu satar,daha düşük fiyattan iyi bir hisse senedi alırdı.Çok iyi hatırlıyorum,Hüsnü bey de hesap uzmanı,babamın tanıdığı.Baktım kriz çıktı,koşarak yanına gittim,''Sizde arçelik hisseleri var niye satmıyorsunuz? dedim.Hiç unutmam,''Mehmetçiğim hiç merak etme,Arçelik orada duruyor mu duruyor.Arçelik'e bir şey olmaz.Nasıl olsa bu çalkantı geçer,Arçelik yine eski seviyelerine çıkar'' dedi.Şöyle söyleyeyim,ben hep onun rasyolarıyla hareket etmişimdir.F/k rasyosuna dikkat ederdi,bir de özsermaye karlılığına.''Yalnızca bu mu? diye sormuştum Hüsnü bey'e.''Bir de üçüncüsü var;şirketin sahibine dikkat et''demişti.Girdiği 2-3 grup vardı ve diğer rasyoya göre de kağıt seçerdi.Güvendiği üç grubun dışına çıkmazdı hayatta.Ben de uzun süre bunu yapmaya çalıştım.Gerçekten de doğru olan buydu,üç rasyo.

Yeni gelen yatırımcılara ben şunu derdim:Bakın siz toprak aldığınızda buranın belediyesine her gün telefon açıp fiyatı çıktı mı diye sorar mısınız?Bir kriz döneminde muhtemelen likidite olmadığından oranın değeri de düşüyordur.Herkes nakitte olup,kulaklardan para fışkırdığında doğaldır ki talep yükseliyordur.Siz de iyi hisse senedini alıp böyle yapın,uzun süre taşıyın,hiç zarar etmezsiniz.Borsada ne olursa olsun.Kurulduğundan beri borsa endeksine bakın,bu kadar kazandıran başka yer var mı?Sonuçta borsaya doğru dürüst bilgilenerek giren ve iyi firmalara yatırım yapanın uzun vadede zarar etmesi bence mümkün değil.Bir de hiçbir zaman size gerekli olan parayı borsaya yatırmayın.Yarın satış için çok kötü bir gün olabilir.Niyeti doğru dürüst olmayanlar için,borsa bir kumar yeri olabilirdi,biraz da onlar öne çıkarıldılar.

-Kararlarınızda en etkili analiz yöntemi nedir?

Ben temel analizciyim,herkes bilir.Çünkü araştırma kökenliyim.Tabii piyasanın içindeysiniz,bir borsa şirketinin tüyoya açık olmaması mümkün değil.Hiç inanmama rağmen,yine de tetikte durur,ilgilenirdim.

-Dünyada örnek aldığınız ya da takip ettiğiniz yatırımcı var mı?

Ben Peter Lynch'in kitabını getirtmiştim.Burada bastırtmak istedim,ama ömrüm vefa etmedi o konuda.O zamanlar takmıştım,92'de yurtdışından borsa kitapları getirtip Türkçe yayınlayacaktım.Piyasa daha bilinçlensin diye.Peter Lynch beni etkilemişti.Buranın niye bir kumarhane olmadığını,gerçek yatırımcıların gelmesi gerektiğini açıklamıştı.Bir ev hanımının da gerçek bir yatırımcı olacağını anlatmıştı.

Borsada önden koşanlar - Mehmet Bayrak

Salı, Ekim 17, 2017

Stresle Baş Etme Yolları

Kimi zaman iş yerinde, bazen özel yaşantımızda… hayatımızın belli bir döneminde mutlaka yoğun stres altında kalmış olduğumız zamanlar olmuştur. Her insanın hassas noktaları ve strese dayanma eşiği farklıdır, çünkü kimimiz kolaylıkla bu durumların üstesinden gelirken, kimimizin atlatması daha uzun devam eder, hatta durum stres nöbetlerine kadar taşınabilir. Peki konu forex’e, kısaca duyguların karışması ihtiyaç duyulan en son yerlerden birine ulaşınca, bununla iyi mi savaşım ederiz?


Forex niçin Stres Yaratır?

Kaldıraçlı alım ve satım işlemlerinin yüksek risk grubunda bulunduğunu biliyoruz. Bunun bir sebebi de yüksek getiriye sahip bir enstrüman olmasında yatar. Bu yüksek getiri sebebiyle de risk iştahında bir artış yaşanır. Tabii ki stresin nedenlerini incelemeye başladığımızda görürüz ki, bunun gerisinde daha çok risk alıp daha çok işlem yapma eğilimi bulunmakta.

Eğer kendinizi stres altında hissediyorsanız dikkat edin. Belki de daha çok risk alarak kendinizi daha çok baskı altına alıyor, bu da çaresizlik, sabırsızlık ve acelecilik şeklinde yansımalara yol açıyor olabilir.

Daha çok işlem yaparak kendinize ve çevrenize zaman ayırmayı bir yana bırakır, ekran karşısında çok fazla zaman geçirmeye başlarsınız. Bunun sonucunda da sağlıksız beslenmeye adım atar, arkadaş çevrenizden dışlanabilir ve nihayetinde umutsuzluğa kapılabilirsiniz.

Peki Ne Yapmalıyım?

Forex’in nasıl stres yarattığını bilmeniz, bu stresin önüne geçerken atacağınız en büyük adımdır. Öncelikle risk iştahınızı dizginleyin ve çok riskli yatırımlardan kaçının ki, yitik yaşamanız durumunda riskiniz kat be kat artmasın.

Kendinizi Gözlemleyin

Forex piyasalarında işlem yaparken dinginliğinizi korumaya çalışın. Sonucu sizin geleceğinizi çok fazla etkileyebilecek işlemlerden kaçının. Bu tip bir yatırımın eşiğine geldiğinizde daha çok stres altına girdiğinizi derhal fark edersiniz. Çok fazla yitik yaşamak ise öfkede artışa sebep olur ve kendinize güveniniz azalır. Böyle zamanlarda işlem oluşturmaya ne olursa olsun ara verin ve yatışana kadar da bilgisayara yaklaşmayın.

Itimat Tazeleyin

uzun süredir piyasaların içinde değilseniz ve kendinize güveniniz tam değilse, başkasının adına işlem yapmaktan kaçının. Bu yaptığınız işlemlerin üstüne çok daha büyük bir stres ekleyecektir. Özellikle yeni başlayan bir yatırımcıysanız; kısa ve çok kısa vadeli pozisyon açmamaya özen gösterin. Bu tür pozisyonlar kısa sürece karar vermenizi gerektirir ve ek bir stres yaratır üstünüzde.

Platformla Entegre Hareket Edin

Meta Trader 4 benzer biçimde forex platformları ara yüzleri ve fonksiyonel özellikleri sayesinde stresinizi azaltmanıza yardımcı olacak olanaklar sunmaktadır. İşlem platformundaki her ticari enstrümanı dikkatle inceleyin. Aralarından stratejinize en yatkın olanı seçin. Böylece beklenmedik neticeların büyük oranda önüne geçmiş olursunuz.

Ve unutmayın, her fırsatın arkasından koşmayıp bazen yalnız piyasadaki hareketleri seyretmek ve grafiklere öylesine göz gezdirmek de size çok şey katar.

Pazartesi, Ekim 16, 2017

Borsada Alım Yapmak için En Uygun Zaman Tahmini

Aslında borsalarda alınan hisse senetleri ve fonlar ile pazardan alınan elma ve domates içinde pek bir fark yoktur. Nasıl elmayı, domatesi ve hatta arabanızın benzinini de mümkün mertebe en ucuz olduğu dönemde alıyorsanız, hisse senetleri ve fonlarda da aynı prensibe göre hareket etmelisiniz.





Borsa piyasası devamlı olarak kısa vadeli düşüş ve yükselişler ile yukarı yada aşağı doğru bir trend ortaya koyar. Dolayısı ile alım yaparken öncelikle iki ana noktayı değerlendirmek gerekir:

Hareket Trendi Ne Yönde İlerliyor?

Borsanın aşağı veya yukarı bir trend izlemesine etki eden pek çok faktör vardır. Global veya ulusal düzeyde gelişen ekonomik, siyasal yada askeri krizler, bazı büyük şirketlerin batkıı ile oluşan zincirleme reaksiyonlar şeklinde pek çok etmen borsanın düşüş meyli göstermesine niçin olabilir. Diğer yandan global yada ulusal düzeydeki “güzel haberler”, düşen işsizlik oranları, yükselmesi beklenen büyüme oranları, düşen faizler şeklinde bir çok etmen de borsanın yükselme eğilimi göstermesine neden olur.

Bu bakımdan yapılması ihtiyaç duyulan en önemli şey haberleri, buna bağlı olarak değişim gösteren ekonomik verileri takip etmek, böylece borsada oluşabilecek pozitif yönde veya olumsuz hareketlenmeleri önceden kestirerek mevcut trendi tanıyabilmektir. Bunun yanında, yatırım yapmayı organize ettiğinüz hisse senedi yada fonun bağlı bulunduğu kurum ile ilgili haberleri takip etmek, pozitif yönde ve negatif gelişimleri zamanında değerlendirmek de büyük örutubet arz eder.

Yatırım planladığınüz Hisse Senedi veya Fon Ucuz mu?

Her ne kadar borsa endeksleri piyasanın genel hareketini yansıtsa da her yatırım aracının kendine özgü, bazen de borsa endeksi ile uyuşmayan hareketleri vardır. Bu açıdan yatırım aracımızı iyi incelemeli, hareketlerini çözümleme etmeli, hali hazırda kıymet mi kazanmış, yoksa değer mi kaybetmiş olduğunu tespit etmelisiniz.

“Alım Yapabilir miyim?

Yatırım stratejinize ve risk profilinize en uygun yatırım aracını seçtikten sonrasında, alım yapılacak en doğru an, borsada işlem gören yatırım aracının, ulaşabileceğini tahmin ettiğimiz en düşük seviyeden işlem gördüğü ve peşinden yükseliş trendine gireceği kabul edilen andır. İşte bu noktalar piyasa uzmanları tarafınca “direnç noktası” olarak nitelenen bölgelere karşılık gelir.

Uzman görüşlerini dinlemeniz her vakit faydalı verecektir. Ek olarak borsada birazcık tecrübe kazandıktan sonra kendinize ilişkin bir önsezi oluşturduğunuzu da göreceksiniz. Kendi informasyon, deneyim ve önsezilerinizle birlikte uzman görüşlerini de dikkate alarak sağlıklı bir yatırım yapabilirsiniz.

Pazar, Ekim 15, 2017

Düşük, Orta ve Yüksek Getiri Hedefli Yatırımlar

Bir yatırıma yönelmeden önce hepimizin aklında bir hedef vardır. Bu hedefin en kaba formu “kar elde etmek” olsa da, bunu biraz açmamız gerekiyor. Ne kadar sürede, ne kadar bir geliri hedeflediğimizi ortaya koyup, yatırım enstrümanları konusunda detaylı data sahibi olduktan sonra, alınabilecek risk düzeyini de belirleyip, yatırımınıza buna bakılırsa şekil verirsiniz. Kısacası portföy yönetiminize geçmeden önce yatırım miktarınızı, yatırım vadesini ve risk düzeyinden oluşan 3 ana faktörü göz önünde tutmanız gerekir. Düşük, Orta ve Yüksek Getiri Hedefli Yatırımlar Ne Anlama Geliyor?


Siz hangi risk profilindesiniz? Hangi varlık türlerinin getirisinden faydalanacaksınız? Yatırımlarınızın değerini en iyi şekilde iyi mi korursunuz? Getiri tercihiniz nedir? Bu ve bunun benzer biçimde sorulara vereceğiniz cevaplar sonucunda hedefinize giden en doğru yolu belirlersiniz.

Düşük Risk Hedefli Yatırım

Düşük risk hedefli yatırım, ilk başta düşük getirili bir yatırım şeklinde gaslıkse de aslen anahtar kısmı “risk” kelimesinde yatmaktadır. Kaldıraçlı işlemlere göre daha az kar oranlarıyla işlem yapıyor olabilirsiniz sadece bunu yaparken risk düzeyini de düşükte tutarsınız. Özellikle uzun vadeli yatırımcılar için ideal bir yatırım türü olan düşük risk hedefli yatırım, anapara riskinizi minimumda tutarak az, fakat sürekli bir gelir elde etmenizi sağlar. Devlet Tahvili/hazine Bonosu işlemleri, bu şeklinde yatırımlarda maksimum başyaralanan işlemlerdir. Eğer risk profiliniz bu tip bir yatırımcıya uygunsa, özel sektör bonosu şeklinde yatırımları da tercih edebilirsiniz.

Orta Getiri Hedefli Yatırım

Orta vadede risk alacaksanız, orta getiri hedefli yatırımlara yönelebilirsiniz. Bu tip yatırımlarda %19 üzerinde bir getiri hedeflenir. Kaldıraçlı işlemler, yurt dışı mevduat/bono ve Hisse senedi/VİOP  gibi işlemler bu averaj risk anlayışına uygundur. Farklı ürünlere yatırım yaparak ve portföy yapınızı elastik tutarak orta getiri hedeflerinize ulaşabilirsiniz.

Yüksek Getiri Hedefli Yatırım

Yüksek getiri hedefli yatırım, kısa vadeli yatırımcılar içindir. Gelir beklentiniz yüksek olabilir, sadece bununla birlikte risk anlayışınız da yüksek olmalıdır. Eğer bu profile uyuyorsanız, kaldıraçlı işlemler ve yurt dışı mevduat/bono şeklinde yüksek getirili profildeki yatırım enstrümanlarına yönelerek işlemlerinizi yapabilirsiniz.

Risk ve getiri anlayışınıza uygun portföy yapınızı belirlemeniz, yatırımlarınıza yön verecek olan en önemli etkendir. Bunun için uzman portföy yöneticilerinden destek alabilir, birikimlerinizi korurken zamandan da tutum yapabilirsiniz. Unutmayın, önemli olan istikrarlı bir ilerleme göstermektir.

Cumartesi, Ekim 14, 2017

Para Biriktirmeyi Teşvik Eden Çocuk Oyunları

Ufak bir kumbarayla başlamış olan para yönetimi maceramız, şimdi banka hesapları, finans piyasaları ve çeşit çeşit yatırım çalgılarıyla birlikte devam ediyor. Bu hikayede değişmeyen bir şey var ise, o da bizlerin doğal bir içgüdü ile para biriktirmeye çalışması ve bu sayede geleceğini sağlam adımlarla şekillendirme uğraşıdır. Küçük yaşlardan itibaren para biriktirmeyi davranış haline getirenlerin, değişken ekonomik koşullarda finansal dengelerini daha rahat koruduklarına hepimiz şahidiz. Peki, bu alışkanlığı çocuklarımıza iyi mi aşılayabiliriz?





Çocuklar Biriktirmeyi Sever

aslına bakarsak dikkatli bakmış olduğumızda, çocukların biriktirme mevzusunda bitmez tükenmez bir arzuları bulunduğunu kolaylıkla görüyoruz. Bebekler, oyuncak arabalar, oyun kartları… İşte burada bizlere düşen, onların bu biriktirme arzularını başarılı bir yatırım aracına çevirebileceklerini ve para biriktirerek isteklerine çok daha basit bir şekilde ulaşabileceklerini öğretmektir. Fakat nasıl? Tabii ki onlara hitap eden bir dille, doğrusu keyifli bir halde.

Aileyle birlikte: Kutu Oyunları

Kutu oyunları, ailelerin çocuklarıyla beraber eğlenceli zaman geçirmeleri için mükemmel bir enstrumantır. Monopoly gibi temel para yönetimi becerilerini geliştiren oyunlar ise hem rekabet ortamında mücadele etmeyi bununla beraber para biriktirme yöntemlerini göstermesi açısından faydalı oyunlardır.

Heyecana yenilmeden soğukkanlı kararlar verenler, kendilerine hedef koyan ve bu hedefe doğru adım adım ilerleyip, parasını bu yönde kullananlar bu oyunların kazananı olur. Çocuğunuzla beraber oynarken tüm bunları tane tane anlatın. Parasını elinde tutması icap ettiğini, daha büyük bir getiri için onları biriktirmesi gerektiğini gösterin. Oyun oynamanın doğası gereği, kazanma arzusuyla dolup taşan çocuğunuz söylediklerinizi can kulağıyla dinleyecektir. Gerçek hayatın minik bir simülasyonu olan bu kutu oyunlarının, normal hayattaki para biriktirme yaklaşımlarına da yardımcı bulunduğunu göreceksiniz.

Yalnız Başına: Dijital Oyunlar

Dijital çağdayız ve çocukların elinden akıllı telefonları, tabletleri almak oldukça zor. Çok ufak yaşlardan itibaren dijital dünyayla tanışık olan çocuklarımıza, içinde bulundukları bu dijital ortamı bir öğrenme aracı haline getirmemiz de mümkün. İçerisinde para yönetimi gerektiren oyunlar, para biriktirme alışkanlığı kazanmasında çocuğunuza oldukca yardımcı olacak. Financial Soccer gibi futbol oyunları, Money Metropolis, SimCity benzer biçimde yaşam simülasyonu oyunları, yaşamın minik bir kopyasını sunarak çocuklarınıza para biriktirmenin avantajlarını gösterecek, hemen harcama yapmak yerine elinde tuttuğu nakit paranın iyi mi zekice bir yatırıma dönüştürülebileceği mevzusunda bakış açılarını genişletecektir.

Cuma, Ekim 13, 2017

Kısa Vadede Yüksek Kazanç Mümkün mü

Geleceğinize yatırım yapmak ve bunu en kısa sürede gerçekleştirmek istiyorsunuz. Kısa vadede yüksek kazanç elde etmeyi beklemek, genelde yatırımcıların ilk dönemlerine mahsus bir istekmiş şeklinde gözükse de, aslında bilgi ve tecrübe sayesinde gerçeğe dönüştürülebilir bir hedeftir.




Borsa ve forex piyasaları kendine özgü iç dinamiklere haizdir. Bir finans piyasasında izlediğiniz stratejiyi, bir diğerinde de uygulamanız aynı neticeları vermez. Her iki piyasayı da iyi şekilde tanımalı ve birikimlerinizi değerlendirme aşamasına geçmeden önce hedeflerinize en uygun piyasayı seçip, iyi mi hareket edeceğinizi ortaya koymanız gerekir. Kısa vadede kazanç elde etmek mümkündür, sadece risklidir. Fakat bunun yanında riski sınırlandırmak da mümkündür.

Borsa mı, Forex mi?

Borsaya kıyasla, forex piyasası, 5 trilyon doların üzerine çıkarak devasa yükseklikte günlük işlem hacmine sahiptir. Kısa vadeli alım-satım işlemleri forex piyasasının temelini oluşturur. Bundan dolayı kısa vadeli yatırımcıların forex piyasasına yönelmeleri daha mantıklı bir tercih olacaktır. Sadece oldukça risk barındırsa da borsada da kısa vadede kazanç sağlamak mümkündür.

Borsada Kısa Vadeli Yatırımcı Olmak

Borsada kısa vadede işlem yapmayı seçen ve nihayetinde da kazanan kişiler, bunu zaman içerisinde kazandıkları deneyim ve borsa piyasası üzerindeki hakimiyetleri sayesinde yaparlar.  Deneyimsiz borsacıların ise bu şekilde bir riske girmeleri önerilmez.

Borsada kısa vadede kazanç elde etmek istiyorsanız, düşüş olan piyasalardaki hisse denetlerinin hemen satılması, alımın ise yükselmeye idame eden piyasalarda geri çekilme olurken yapılması önerilir. Riske atılacak zarar oranının %10’u geçmemesine dikkat edilmeli ve günlük en çok 20 işlem yapılmalıdır. Açığa satış yapmamak ve yükselen hisselere yönelmek ise kısa vadeli yatırımcıların izleyebileceği diğer yollar arasındadır.

Kısa Vadeli Yatırımcı için Forex Piyasası

Kısa vadeli işlemler için borsaya gore çok daha avantajlı bir konuma sahip olan forex, likiditesi en yüksek finans piyasasıdır. Az ya da çok, ne kadar bir sermaye ile giriş yapıyor olursanız olun, forex piyasasında kısa vadede yüksek kazanç elde edebilirsiniz. Piyasadaki anlık fiyat dalgalanmalarının yarattığı avantajlar ve kaldıraçlı yapısı yardımıyla kısa vadeli yatırımcılar için uygun bir piyasa olan forex’te varlıklı bir portföy çeşitliliğine de sahip olmuş olursunuz. Yalnız döviz çiftlerinin değil, altın, gümüş ve petrol şeklinde emtiaların da ticaretini yapabilirsiniz. Çift yönlü işlem yapabilme imkanı sayesinde ise fiyat düşerken bile kazanç elde edebilirsiniz.

Kendinizden kesin Olun

Borsa ve forex, bir yatırımcı için uzun solukta olduğu gibi, kısa vadede de kazanç getirir. Ancak beraberinde bir risk de taşır. Bu riskleri absorbe etmenin en iyi yolu ise piyasalar üzerindeki hakimiyetinizi genişletmeniz ve deneyim sahibi olmanızdır. Bunun için Forex eğitimleri katılabilir, tecrübe etme hesapları ile gerçek işleme başlamadan önce deneyim sahibi olabilirsiniz.

Perşembe, Ekim 12, 2017

Altın Borsası Hakkında Bilinmesi Gerekenler



Zamanı olarak en eski yatırım araçlarından olan altının alıcı ve satıcılarının bir araya geldiği fiziki yada fiziki olmayan alım – satım işlemlerinin gerçekleştirildiği mekana Altın Borsası adı verilmektedir. Altın piyasası tutarlarının uluslararası piyasalarda fiyatlarının belirlenmesinde ve denetiminde büyük rol oynayan altın borsası, uluslararası parasal sistemde altının rezerv statüsünde bulunduğunu kabul eder.

Her ülkede altın borsaları bulunduğu benzer biçimde ülkemizde de İstanbul Altın Borsası bulunmaktaydı. 1995 senesinde tam olarak faaliyet göstermeye başlayan İstanbul Altın Borsası’nın 2013 yılı Nisan ayında tüzel kişiliğine son verilmiştir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul Altın Borsası ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın tüzel kişiliklerine son verilerek Borsa İstanbul adı altında birleştirilmiştir.

Dünya tarafından vazgeçilmez olan altın, zamanı boyunca uluslar için zenginlik ve güç göstergesi olmuştur. Günümüzde ülkeler egemenlikleri adına altın rezervlerini arttırmaktadır. Türkiye’de merkez bankası haricinde vatandaşın sahip olduğu ve yastık altı olarak tabir edilen 5000 tona yakın altın olduğu düşünülmektedir. Türkiye’de altın denildiği vakit akla gelen ilk yer Kapalıçarşı’dır ve tarihi olan çarşı altın fiyatları için belirleyici bir öneme haizdir.

Altın Borsası tam olarak görevlerini yerine getirmesi ile birlikte, altın örgütlenmiş piyasalarda işlem görmeye başlamıştır. Altının finans sistemine kazandırılması, ekonomik katkısı ve altına dayalı yatırımların geliştirilmesi sağlanmıştır. Ülkelerde bulunan altın borsalarının yardımıyla altın tutarlarının tüm dünya ile aynı değerlere sahip olması sağlanmıştır. Aynı zamanda ithal edilen altının belirli bir standarda sahip olman ve saflık dereceleri ile ilgili olarak da zorunluluklar getirilmiştir.

Altın borsası spot bir piyasadır ve kişilerin, kurumların tasarruflarını garantili bir yatırım enstrumanlarına dönüştürmesini sağlamaktadır. Bireysel yatırımcıların dışında kurumsal yatırımcılar, altın borsasının riskinin azca ve getirisinin yüksek olması şeklinde özellikleri nedeniyle yatırımları için buraları tercih etmektedir.

İstanbul Altın Borsası görevleri artık Borsa İstanbul çatısı altında gerçekleştirilmektedir. Sunulan hizmetlere içinde öteki ülkelerin altın borsaları hakkında raporlar yayınlamak vardır. Bu raporlar, düzenli olarak süreli yayınlanmaktadır ve yatırımcıların kullanımına sunulmuştur. İnternet ortamından rahatlıkla edinilebilecek bu süreli yayınlar sayesinde yatırımcılar tüm dünyada altın ile ilgili bilgilere erişmiş olur. Ülkemizde Altın Borsası altın işlemleri haricinde; gümüş, platin, vadeli altın işlemleri, vadeli gümüş işlemleri ve vadeli platin işlemleri de yaptırmaktadır. Merkez bankaları tarafından belirlenen fiyatlar üzerinden altın fiyatları her gün düzenlenmektedir.

Altın borsası ülkemizde başbakanlık kurumuna bağlı olarak çalışmaktadır. Kurum müdür ve üst düzey mensubu bakanlar kurulunun kararı ile cumhurbaşkanının onayı sonrasında atanmaktadır. Altın borsası başkanı, devlet tarafınca bakanlar kurulu kararı ve başbakan ile cumhurbaşkanı onayları sonrasında atanmaktadır. Ayrıca altın borsasının birçok üyesi bulunmaktadır. Bu üyeler arasında ülkemizde, 22 tane banka bulunmaktadır.

Altın borsasında bankalar çok fazla işlem gerçekleştirmektedir ve yatırımlarının çoğu altın borsasına yatırılmaktadır. Bunun sebebi ise; bankaların müşterilerinden topladıkları mevduat yada bireysel tasarruf fonlarını bir havuzda biriktirerek büyük oranda yatırım yapar ve bu paraların kıymeti korunmuş, arttırılmış olur. Aynı zamanda hem kar sağlayacak fonlara yatırım yaparlar bununla birlikte az riskli yüksek getirili araçlar ile işlem gerçekleştirmiş olurlar.

Son olarak altın borsasında sürekli olarak işlem gören yatırım çalgıları ise şunlardır; çeyrek altın, yarım altın, tam ziynet altın, cumhuriyet altını, ufak altın, beşi bir yerde, 24, 22, 18 ve 14 ayar altın, 1 ons altın, külçe altındır.

Çarşamba, Ekim 11, 2017

GELECEK DİKİZ AYNASINDAN GÖRÜNMEZ

Bir daha ki sefer borsa düşerken felaket haberlerine aldırmayarak düşük fiyattan hisse senedi alacağım demek çok kolay. Ama her kriz bir öncekinden daha da kötü göründüğü için olumsuz tahminlere aldırmamak zorlaşıyor gittikçe. Borsadan korkup kaçmamanın en iyi yolu düzenli aralıklarla,farzedelim ki ayda bir kez alım yapmaktır.Bu sayede,borsaya güvendiği zamanlarda yatırım yaparak,borsanın geleceğini karanlık gördüğü zamanlarda elindeki hisseleri satmaya kalkışan yatırımcılardan daha karlı çıkacaksınız.
İnsanın kendi keyfine göre hisse senedi alıp satmasının dezavantajı,borsadaki hisseleri değerlerinin üzerine çıkan yatırımcının kendini iyi hissetmesi, değerleri düşünce hissesinin daha da uygun fiyata alacak duruma gelmesi sırasında kendini kötü hissetmesidir.Her ay belli bir miktar hisse senedi alarak bir kenara koyacak kadar disiplininiz yoksa kendinize borsaya inancınızı korumanızı sağlayacak başka bir metod bulmalısınız.
İsabetli hisse senedi seçiminde inancın rolü büyüktür.Her ne kadar F/k ve bilanço konusunda uzman dahi olsa,borsaya inancı yoksa gazetelerde okuduğu her manşetten,televizyonda gördüğü her haberden kolayca etkilenir.
Borsanın genel durumu hakkında olumsuzluğa kapılırsanız en genel durumu düşünün.Borsaya olan inancınızı yitirirseniz en genel durumu görmeye çalışın. En genel durumda neyi görürüz,borsanın geçmişte hangi değerlerden buralara geldiğini görürüz.Aynı durumda mevduatın,hazine bonolarının veya tahvillerin durumlarına bakın bir de.
Hisse senetleri yıllar boyunca defalarca değer kaybetti.Bu düşüşler korku değil,dehşet de saçmış zamanında. 1929-33 yılları arasındaki borsa çöküşü baya bi meşhur. Günümüzde buna benzer bir krizin geldiğini söyleyenler bile var sosyal medyada.1929 yılının grafikleri paylaşanlar insanların borsadan ürkmesine neden oluyor. 1929 da biz dünyaya daha gelmemiştik henüz.
Belki de gelecekte büyük bir borsa krizi çıkacak ama biz bunu önceden tahmin edecek yeteneğe sahip değiliz.Yoksa 4 borsa düşüşünde hisse senetlerimi satardım.Büyük krizlerin sonrasında bile hisse senetlerinin değer kazandığını görüyoruz.
Başarılı bir borsa yatırımcısı olacaklara karşı kendini hazırlar ve gözde hisse senetleri diğerleri ile beraber değer kaybedince o hisselerin üzerine atlayarak alım yapar.

Salı, Ekim 10, 2017

Altının Dünyadaki Yeri

Parlak sarı rengi ile kıymetli madenler arasında olmazsa olmaz olan altın, tüm dünya için aynı değer sahiptir. Merkez bankaları egemenlikleri adına rezervlerindeki altın miktarını arttırmaktadır. Milattan Önce 4000 senelerına dayanan tarihi ile altın, Mısır hükümdarlarının, Azteklerin, İnkaların, kısaca dünyanın bir uzundan diğer ucuna tüm insanoğluın değer verdikleri bir metal olmuştur. Gerek ziynet eşyası olarak gerekse devlet hazinesi olarak büyük öneme sahip olmuştur.

Dünya üzerinde maksimum altın güney Afrika’da üretilmektedir ve dünya üzerinde toplam yılda 2500 tona yakın altın üretimi gerçekleşmektedir. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin altın üretim miktarı 475 tondur ve Amerika altın üretiminde ikinci sırada gelmektedir. Amerika’yı ise Latin ABD, Avustralya, Kanada, Çin, Endonezya ve Rusya takip etmektedir. Ülkemizde altın kaynaklarının değerlendirilmesine sizin yoktur ve eğer değerlendirilmiş olsaydı, ikinci sırayı Türkiye alırdı.

Altın üretimi mevzusunda en fukara kıta ise Avrupa kıtasıdır. Yıllık üretilen altın miktarı bir tek 25 tondur. Dünya üzerinde altın madenciliği 1970’li yıllarda önem kazanmaya başlamıştır. 1980’li yıllarda ise ABD, Kanada, Avustralya, Rusya, Endonezya, Çin ve Brezilya şeklinde ülkeler altın üretim kapasitesinin artmasına destek olmuşlardır. İşlenebilir altın rezervinin 49 bin ton yöreında olduğu tahmin edilmektedir ve bu rezervin % 65’i Amerika, Kanada, Avustralya ve güney Afrika’da bulunmaktadır.

Dünya üzerinde altın üretimi ve altın piyasası araştırmaları için ayrılan para ve çalışmalar arttırılmıştır. Dünya üzerinde altın üretiminin % 54’ü Amerika, Kanada, Avustralya ve güney Afrika tarafınca yapılmaktadır. Türkiye ise bu sıralamalar içinde yer almamaktadır. Türkiye’de sınırlı kaynaklar ile altın üretimi ve araması yapılmaktadır. Tüm bunlara karşın çok az da olmayan bir altın üretimi söz mevzusudur.

Son yıllarda ülkeler egemenlikleri adına rezervlerindeki altın miktarını arttırmaktadır ve bu konuda Rusya ilk sırada gelmektedir. Dünya üzerinde altın üretimi ve maden araştırma meydana getiren ülkeler son teknoloji ve gelişmelerden yararlanmaktadır. Bu mevzuda devletler özel bütçeler ayırmaktadır ve meydana getirilen projeler desteklenmektedir. Dünyada 50 ülkede senelik 2500 ton civarında altın üretimi gerçekleştirilmektedir ve yeni gelişen teknolojiler ile üretim miktarı arttırılmaya çalışılmaktadır.


Pazartesi, Ekim 09, 2017

WARREN BUFFETT IN 10 ÖNERİSİ




1. Birinci kural: Asla para kaybetme. İkinci kural: Birinci kuralı unutma.

2. Şahane bir şirketin hissesini iyi bir fiyata almak, iyi bir şirketin hissesini şahane bir fiyata almaktan daha iyidir.
3. Bizim yatırımlarımız değişimden çok değişim yokluğundan kâr eder. Bir sakız şirketine yatırım yaptığımızda bu firmanin internetteki gelişmelerden etkilenmeyeceğini biliriz.
4. Hisse alacağım zaman bir aptalın bile yönetebileceği kadar mükemmel şirketlerden almaya çalışırım. Çünkü en nihayetinde aptalın biri o şirketin başına geçecektir.
5. Hisse piyasasında her fırsata balıklama atlamanıza gerek yok. Kendi zamanınızı bekleyebilirsiniz.

6. Fiyat, ödediğiniz miktardır, değer ise onun karşılığında ne aldığınızdır. Hisse ya da çorap alıyor olmam fark etmez, fiyatı düştüğü zaman kaliteli ürünleri satın almaya çalışırım.
7. Sürekli iyi bir fiyattan satmaya çalışmayın. Asıl olarak alış fiyatınız o kadar düşük olsun ki vasat bir satış fiyatı bile iyi kâr getirsin.
8. Yatırım yaptığınız iş kolunu gerçekten iyi anlıyorsanız daha dar  bir güvenlik marjına ihtiyaç duyarsınız.


9. Piyasa öngörüsü yapanların falcılardan farkı yoktur. Bence kısa dönem piyasa tahminleri zehirlidir. Bu tahminler çocukların ve piyasada çocuk gibi davranan yetişkinlerin erişemeyeceği bir yerde saklanmalıdır.
10. Çok aktif davrandığımız için değil, işin sonunda haklı çıktığımız için para kazanıyoruz. Kazanç için ne kadar bekleyeceğimize gelince, süresiz bekleyebiliriz.

Pazar, Ekim 08, 2017

Altın Bankacılığı ve Altına Dayalı Araçlar


Altın borsalarının görevlerini daha etkin bir şekilde yerine getirebilmeleri için güvenli bir organizasyon yapısına haiz olan altın bankaları kurulması ve bankaların altına dayalı işlemler yapabilmesi gereklidir. Altın bankacılığı yardımıyla de portföy çeşitlendirmesi sağlanmıştır.

Altın bankacılığının gelişme göstermesi ile altına dayalı mali çalgılar ortaya çıkmıştır ve bu enstrumanlar ile borsa piyasalarında işlem yapılabilmektedir. Bu sayede de borsaların derinliği yönünde gelişmeler kaydedilmiştir. Altın bankacılığı ile ilgili kanunda, merkez bankaları ve bankalar Türkiye’de ve yurt haricinde yerleşik kişiler adına altın depo hesapları oluşturabilmektedir. Hesap sahiplerinin bu hesaplar üzerinden serbestçe tasarruf edebilmektedir.

Altın bankacılığı altın reformunun özelliklerinden birisidir ve altın bankacılığından anlaşılması gereken fiziki altına dayalı gerçekleştirilen işlemlerdir.

Bu altın işlemleri ise;

Fiziki altın mevduatı kabul etmek,
Fiziki altın kredisi vermek,
Altın biriktirme planlarını uygulamaya koymak,
Altın ihracatına aracılık etmek,
Altın ithalatı yaparak altın sektörünün gereksinim duyan yeni altın kaynağını temin etmek,
Altına dayalı türev enstrumanların gelişmesi için çalışmak.
Altına dayalı olan enstrumanlar fiziki altın yerine geçebilecek şekilde geliştirilmelidir. Bu şekilde altın piyasası altının yanı sıra türev çalgılar ile de işlem yaptırabilir. Altına dayalı mali enstrumanlar ise; altın senedi, altına dayalı menkul kıymet, altına endeksli tahvil, altına endeksli banka bonoları, yatırım fonu katılma belgeleri, altın mevduat hesabı, altın kredileridir.

Türkiye’de önerilen altın senetleri, yatırım amacıyla altın talep edenleri hedeflemiştir. Yurtdışında ise farklı şekiller de kullanımı mevcuttur. Türkiye’de hamiline faiz getirisi sağlayan altın senetleri bankacılık kesiminin altın cinsinden belli bir faiz karşılığında kuyumculara pazarlayacağı fonun deposunı oluşturmaktadır.

Altın senedine tasarruf sahibi açısından benzerlik gösteren altına dayalı menkul kıymetler, kuyumculuk sektörüne düşük maliyetli kredi açılmasına olanak vermektedir. Bankaların altın veya altına dönüştürülebilir Türk Lirası cinsinden kuyumculuk sektörüne açtıkları kredilerin geri ödemelerin dayalı bir mali araçtır.

Altına endeksli tahviller daha çok likidite girişleri altın fiyatları ile ilişkili olan madencilik ve rafineri şirketlerinde kullanılan bir finansman yöntemidir. Endüstri şirketlerinin yanı sıra bankalar da, likidite için, altın fiyatları hareketlerine endeksli borçlanma aracı çıkarabilmektedir. Bu alanda kullanılabilecek sermaye piyasası aracı, kalkınma ve yatırım bankaları tarafından ihraç edilebilen altına dayalı banka bonoları olacaktır.

Altına dayalı fon aktarma sisteminde yer alabilecek bir enstrumanta yatırım fonu katılma belgeleridir. Standart fiziki altın veya altına dayalı araçları portföyüne alan yatırım fonları vasıtasıyla altına yönelik tasarruf talebinin sermaye piyasasına çekilmesi mümkün olacaktır. Altın mevduat hesapları ise; yoğun bir halde altın işi meydana getiren bankaların bu hesaplar karşılığında kabul ettikleri altınları, kiralama gibi şekillerde tutum edebilmeleridir. Vadesi dolduğunda ise sahiplerine aynen iade edilmektedir.

Altın kredileri ise; bankaların altın yada altın karşılığında Türk Lirası cinsinden kredi açmalarını desteklemektedir. Potansiyel kredi kullanıcılarının başlangıcında ise faaliyetleri altına dayalı olan kuyumculuk endüstri kesimidir. Finansal engellemeler sebebiyle büyüme sıkıntısı çeken kuyumculuk sektörü, altın kredi mekanizmasıyla bankacılık sisteminden daha etkin yararlanabilmektedir.

Altın bankacılığı olarak isimlendirilmiş olan bu sistemler halkın elindeki atıl ziynet altınlarını saf hale dönüştürerek ekonomiye kazanmıştırrmaktadır.

Cumartesi, Ekim 07, 2017

Gençler için Para Kazanma ve Biriktirme Yöntemleri

Ergenliğe geçişle beraber para harcama ve para kazanma algısı da bir anda açılmaya adım atar. Aniden daha çok paraya ihtiyacımız olduğunun farklıdırız. İster bilgisayar olsun ister araba yada son olarak çıkan akıllı telefon olsun, genç birinin her süre dikkatini çeken ve sahip olmak istediği bir şeyler vardır. Ancak bunun için gerekli olan para nereden bulunur? Probleminin cevabı önemli ölçüde tutum ve harcama alışkanlıklarımızda yatar.


100 Amerikan Doları banknotlarından resmine aşina olduğumuz Benjamin Franklin’in “tutum edilen bir Cent, kazanılmış bir Cent’tir” sözü gerçekten hiç de uzak değil. Almak istediğimiz pahalı bir şeye odaklanıp tutum ettiğimizde, aslen ihtiyaç duymadığımız, ufak ve gereksiz şeylere para harcamadığımızı görürüz. Azca miktarlarla yapılan birikimler, ilk başta ufak bir yatırım benzer biçimde gaslıkse de, biriktirildiği süre toplamda büyük bir rakam ortaya çıkar.

Nelere Dikkat Etmeli?

      Borçlanmaktan kaçının. Kredi kartlarından uzak durun. Bütçenizi aşan şeylere sahip olabilme fikri ilk başlarda cazip gelebilir, ancak her zaman baş ağrısı yaratan ekstreler ve ödeme sorunları gibi sonuçlar doğurur.
      Alışveriş yaparken kendinize şu soruları problem: “Alacağım şey kullanışlı mı?”, “Bir yıl sonra bunu halen kullanacak mıyım?”, “Bunu satın almadan da yaşayabilir miyim?”
      Mümkünse bir süre bekleyin. Aceleye getirilmiş alışverişler genellikle pişmanlık yaratır. Birkaç gün yada birkaç hafta sonra almış olduğunuz şeye ilginizi yitirebilirsiniz. Alacaksanız mümkün mertebe indirime girmesini bekleyin, hiçbir şeyi sıralama fiyatına almamaya bakın.
      Fiyatları karşılaştırın. Özellikle pahalı alışverişlerden önce internette ve değişik mağazaları gezip bizzat fiyat araştırması yapın. İkinci el almaktan çekinmeyin.
      Cüzdanınızda fazla para bulundurmayın. Bankaya yatırın veya evde güvenli bir yerde saklayın. Paranız üstünüzde değilse, onu harcayamazsınız.
öteki taraftan şu da bir gerçek ki, ancak paranız varsa tutum edebilirsiniz. öyleyse iyi mi para kazanacağımızı da bilmemiz gerekir.



Para Kazanma Yolları

   Yeteneklerinizi kullanın
Yeteneklerinizi tanıyın ve onları kazanca dönüştürün. Bir enstrüman mı çalıyorsunuz? O zaman birilerine ders verebilirsiniz. Çocuklarla iyi mi anlaşıyorsunuz? Çocuk bakıcılığı yapabilirsiniz. PHP ve HTML alanında bilginiz mi var? Web ve grafik tasarım alanında çalışabilirsiniz. Siz yeter ki girişimci ruhunuzu canlandırın. Çevrenizde her kabiliyet ve hepimiz için yeterince fırsat var!

   Staj yapın
İster ücretli, ister ücretsiz olsun, stajlar hem yeteneğinizi geliştirip tecrübe kazanmanızda aynı zamanda piyasayı tanımanız açısından faydalıdır. Özgeçmişinizde yer edinen bir staj, iş başvurularınızda da olumlu sonuç almanıza destek verir.

   Yarışmalara katılın
Düşünebileceğiniz her alanda yarışmalar düzenlenmektedir. Bir yarışmada kazanacağınız ödül hem kendi tanıtımınız hem de özgeçmişinize katacakları açısından çok yararlıdır.

Cuma, Ekim 06, 2017

Altın Fiyatlarını Etkiliyen Faktörler


Altın hem yatırım aracı olarak, aynı zamanda ziynet eşyası olarak büyük bir oranda kullanıma haizdir. Ülkeler egemenlikleri adına altın rezervlerini arttırmaktadır. Ekonomik kriz dönemlerinde ellerinde bulunan altın rezervleri ekonomilerinin iyileşmesi adına örutubet taşımaktadır.

Altın fiyatları genel olarak arz – talep dengelerine gore değişkenlik gösteriyor olsa bile, çeşitli faktörlerden etkilenerek değişim gösterebilmektedir. 2013 yılının gelmesi ile başlamış olan altın düşüşleri 12 senelik boğa piyasası hakimiyetinin sonunu getirmiştir ve Altın Nisan ayında ayı piyasası hakimiyetine girmiştir. Yatırımcılar altına olan güvenlerini kaybetmiş, ünlü banka ve yatırımcılar da 2013 yılı için altın beklentilerini düşürmüşlerdir. Ünlü yatırımcıların altın ile satış yönünde işlem yapacaklarını açıklamaları üzerine yatırımcılar da altın ile satış yönünde işlem yaparak altının daha çok düşmesine neden olmuştur.

Yatırımcıların altına itimat duymalarının nedeni ülkelerin merkez bankalarında her daim altın olmasıdır. Özellikle ülkelerde yaşanmış olan ekonomik ve siyasi kriz dönemlerinde yatırımcılar altına yatırım yapmayı tercih etmişlerdir. Kriz dönemlerinde para birimlerinde gözlenen düzensiz dalgalanmalar yatırımcıların para birimlerinden uzak durmasına neden olmakta ve daha az dalgalanma gösteren emtia ürünlerine yönlendirmektedir. Altın emtiası ise ilk tercih edilen kazançlı yatırım aracıdır. Altına yatırım bu dönemlerde artış gösterdiği için talep ile beraber altın fiyatları da yükselecektir, altına olan talep azaldığında da altın fiyatları düşecektir.

Altın, dolar üzerinden işlem gördüğü için; dolarda meydana gelen değişikliklerden tam tersi şeklinde altında etkilenmektedir. Dolar ve hisse senetlerinin altın ile ters yönlü bir ilişkisi, petrol ve enflasyonunun ise altın fiyatları ile doğru yönlü bir ilişkisi vardır.

Dünyada altın tüketicileri ile ünlü olan Hindistan ve Çin’de altın fiyatları üzerine tesir yaratmaktadır. Bu iki ülkenin talebinde yaşanmış olan bir azalma altın fiyatlarının düşmesine niçin olacaktır. Buna en yakın örnek ise 2013 yılında yaşanmış olan altın düşüşlerinde Çin’in altın talebini azaltacağı yönündeki söylentiler de etkili olmuştur.

Altın fiyatları üzerine ABD ekonomisinin de etkisi bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse; 1970’li yıllarda ABD ekonomisinin krizler hemen sonra toparlanma göstermesi ve IMF’nin altının ölçek olarak kullanıldığı para sistemi bittirılarak altının yalnızca kıymetli maden olarak kalması yönünde hareket edilmesi ondan sonra, altın fiyatları gerilemeye başlamıştır. 1975 senesinde ise, IMF’nin elindeki altın rezervini 1/6 oranında satacağını söylemesi de altın fiyatlarının gerilemesine neden olmuştur. Altın fiyatları düşüşler hemen sonra 1976 yılında ons başına 109 dolar seviyesine inmiştir. Daha daha sonra parasal sistemde karşılaşılan iktidarsızlık sebebiyle altın standardına geri dönüş yapılmıştır. Altın standardına dönüş altın fiyatlarının yükselmesine neden olmuş ve altın ons fiyatı 677 Dolar seviyesine kadar yükselmiştir.

Altın üzerinde tesir yaratan ülkelerin ekonomilerinde yaşanan değişiklikler direkt olarak altın fiyatları üzerine etki etmektedir. Altın yatırımı yapacak olan kişilerin tüm bu faktörleri bilerek piyasa takip edeni yapmaları yatırım işlemlerinin sağlamlığı adına önem taşımaktadır.

Engelli Maaşı Nasıl Alınabilir?

Zor durumdaki engelli vatandaşlar için ve onların yakınlarına 3 aylık maaş bağlanmaktadır. Birçok engelli ve yakını bu maaş durumdan habersiz olduğu için geçinmekte zorlanabiliyorlar. Engelli maaşı almak için neler gerekiyor ve hangi şartlara uyulması zorunlu aşağıdan öğrenebilirsiniz.

Engelli Maaşı Nasıl Alınır?

Maaşı alabilmek için kişinin engelli raporunun olması ve bu rapordaki oranın %40 ve üzeri seviyede olması şarttır. Bu oranın altındaki tüm engelli vatandaşlar engelli maaşını alamazlar. Ayrıca engelli kişinin evdeki gelir miktarının muhtaçlık sınırını geçmemesi de önemli şartlardan biridir.

Engelli aylığı için ikametgahın kayıtlı olduğu vakfa başvuru yapılmalıdır. Başvurular şahsın kendisi tarafından veya temsilcilerin mahkemeden aldıkları karar belgesiyle, vekil aracılığı ile yapılacaksa vekaletname belgesiyle başvuruda bulunabilinir. Başvuru sonuçları en fazla 2 seneyi bulabiliyordu. Artık bu süre 1 – 3 ay arasında değişiyor. Engelli maaşının miktarı ise engelli oranına göre farklılık gösteriyor. %40 ile %69 arasında 1021,93 TL, %70 ve üzeri 1532,89 TL ve 18 yaşının altındaki engelli yakınına ise 1021,93 TL şeklinde 3 ay süreyle ödeme yapılıyor.

Etiketler:engelli maaşı nasıl alınır,engelli maaşını kimler alabilir,engelli maaşı nasıl alınabilir,kimler engelli maaşı alabilir,

Perşembe, Ekim 05, 2017

KKB Sicili Nedir? Nasıl Sonuçları Vardır?

KKB Sicili

Bankaların yerine anonim olarak kurulmuş olan KKB şirketi banka yerine müşterilerin haklarında yaptıkları ödemeler, kredi çekmeleri gibi birçok işlemi değerlendirerek KKB puanı vermektedir. Bu verdiği puan bankalar için hayati önem taşımaktadır. Yaptığınız kredi başvurularında bu puan esas alınarak ona göre kredi verilmektedir. Kötü sicili olan ve KKB puanı düşük olan insanların kredi almaları biraz uğraştırıcı bir şeydir. Fakat kara listedeyseniz kredi almanız imkânsız dersek yeridir. Günümüzde kara liste ve kötü sicil sözcükleri aynı gibi durmaktadır. Ancak aralarında dağlar kadar fark vardır. Kara listedeyken direk ret yiyebilirsiniz ve o listeden çıkmanız imkânsızdır. Ama puanınız düşükse yükseltmek için hala bir şansınız var demektir. Eğer borcunuz varsa direk borcunuzu kapatırsanız bu KKB’ye tahminimce baya olumlu olarak yansıyacaktır. KKB Sicili konusu açıkladığımız şekilde ikiye ayrılmaktadır. 

Kredi Gecikmem Var Kredi Alabilir Miyim?

18 yaşını doldurmuş, düzenli bir geliri olan ve bu gelirini belgeleyebilen, kredi puanı uygun olan her müşteri kredi kullanabilir. Kredi puanı referans aralığı ve kredi kullandırma koşulları bankalara göre değişim gösterebilir. Kredi puanı sınırda olan müşteriler, devlet bankaları yerine özel bankaları tercih edebilirler. Özel bankaların çalışma şartları devlet bankalarına gore birazcık daha esnektir.




Kullanılan Banka Ürünlerinin Ödemesinin Gecikmesi

Kredisinden, kredi kartından ve ya kredili mevduat hesabından doğan borçları düzenli olarak ödeyen müşteriler kredi puanı konusunda sıkıntı yaşamazlar. Kredi Gecikmem Var Kredi Alabilir Miyim? Borcunu devamlı olarak geciktiren; aşırı borçlanması olan müşterilerin kredi puanları, kredi kullanmalarına engel olabilecek aşama de düşük olabilir. Yasal takip süreci başladıysa müşterilerin bankalardan kredi kullanmaları ihtimali yoktur. Müşteri için yasal takip süresi başlamadıysa ve kredi puanı düşükse belirli şartlarla kredi kullandırılabilir.

Kredi Kullanılacak Bankanın Maaş Müşterisi Olmak?

Kredi puanı sınırda olan müşteriler, öncelikli kredi tercihlerini maaş aldıkları bankalardan yapmalıdır. Aynı bankadan kullandığı kredi kartı, kredili mevduat hesabı şeklinde ürünlerde yapılan tertipli ödemeler bankanın kredi verme mevzusundaki kararsızlığını ortadan kaldırabilir. Banka, aylık taksit meblağının otomatik olarak müşterisinin maaşından kesilmesini de talep edebilir.

İpotek Karşılığı Kredi

Kredi puanı sınırda olan müşteriler için bankalar, müşterinin taşınmazları ve ya araçları üzerine ipotek koyarak kredi kullanmasını sağlayabilirler. Kredinin son taksiti ödendiğinde bankalar ipotek koydukları taşınmaz ve ya aracın üzerinden ipoteği kaldırırlar. İpotek mevzusunda bir problem yaşanmaması için müşteri son taksitini ösöylediğinde bankaya kredi kullanırken ipotek işlemi uygulanmış olduğunı hatırlatmalıdır.

Kefil Talebi

Bankalar, kredi kullandırma konusunda kararsız kaldıkları durumlarda müşteriden kefil talep edebilirler. Kefil talep etmek, alan kişi kredisini ödemezse bu borcu eğitim edebilecek bir başkasının olmasıdır. Bu yöntemle bankalar kendilerine güvence sağlar.

Kredi Notunu Arttırma Yöntemleri 2

Bankalara Sürekli Borçlanma Sıklığınıza Dikkat Edin

Kredi Kayıt Bürosu ve bankalar, yapmış olduğunuz kredi müracaat sayısal verilerini görür ve özellikle bankaların kredi kararları için bu önemli bir kriterdir. Borçlarınızı sürekli borçla kapatmamaya ve borçluluğunuzu devamlı artırmamaya dikkat etmeniz kredi notunuz açısından olumlu olarak algılanacaktır.

Kredili Mevduat Hesabı borçlarınıza biraz daha  dikkat etmeye özen gösterelim
 Kredili Mevduat Hesapları (KMH) genellikle kredi ya da kredi kartı açılışlarında açılan, düşük limitli ve kısa vadeli nakit ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz, bu hesaptan para çektiğiniz anda günlük faiz işleyen hesaplardır.

Bazı durumlarda kredi hesapları, çeşitli faturaların otomatik ödeme talimatları bu hesaplara tanımlanmış olabiliyor ve bu hesaplardan ufak miktarlarda otomatik ödemeler çekilebiliyor. Bu hesabınızın borçlarını unutmanız niteliğinde miktarlar çok ufak bile olsa sizi yasal takibe götürebilir, skorunuzun ciddi anlamda düşmesine sebep olabilir. çünkü KMH borçlarınızı takip etmeniz ve zamanında ödemeniz önemlidir.

Yasal sürece girdiyseniz borçlarınızı kapatmaya bakın ve biraz sabırlı olun

Gecikmeleriniz sebebiyle yasal sürecin başlaması durumunda skorunuz sıfırlanacaktır ve borcunuzu kapattıktan sonra yükselişe geçmesi için en az 1 sene gibi bir zaman zarfının  geçmesini beklemeniz gerekecektir. Bu nedenle kredi borçlarınız için eğer yasal süreç başladıysa yapabileceğimiz en doğru şey, elimizden geldiği kadarıyla hızlı şekilde borçlarınızı kapatmanız, başka hiçbir borcunuzu geciktirmemeniz ve skorunuzun yükselmesi için beklememiz gerekecektir.

Etiketler: kredi notu arttırma yöntemleri,kredi notu nasıl artar,kredi notu nasıl arttırılır,kredi notunu neler arttırır,kredi notu ne zaman artar,

Çarşamba, Ekim 04, 2017

Altın Yatırımı Hakkında Bilinmesi Gerekenler


Ltına yatırım yapmak derhal herkes için aynı öneme haizdir ve senelerdir değişmeyen bir gelenektir. Günümüzde ise altın yatırımı çeşitli piyasalarda daha güvenli ve kazançlı şekilde yapılabilmekte. Borsa, Forex benzer biçimde yatırım piyasaları yatırımcılarına güvenli alım – satım işlemleri gerçekleştirmek için gerekli olan ortamı sunmaktadır.

Altın işlemleri yatırım piyasalarında tüm dünya ile aynı değerler üzerinden yapılmaktadır ve Dolar üzerinden işlem görmektedir. Altın yatırımını kuyumcularda yapmak alım – satım arasında yüksek farkın olmasına neden olabilir. Bununla birlikte altın fiyatları Altın Borsası tarafınca denetlendiği ve belirlendiği için tüm dünya ile aynıdır. Fakat bazen kuyumcularda gerçek değerleri üzerinden işlem yaptırılmayabilir. Bankalarda açtırılan altın hesaplarında da genel olarak gelen şikayetler altın ile gerçek değerleri ile işlem yapmış oldurılmadığı yönündedir. Bankalarda ayrıca işlem ücreti ve alım – satım içinde yüksek fark oranına maruz kalınabilir.

Altın ile borsada işlem gerçekleştirmek ise borsanın özelliklerinden kaynaklanan bazı riskleri barındırmaktadır. Borsalarda vurgunculuk ve manipülasyon yapılabilmektedir. Bu nedenle de kazanç elde edileceği kati olarak bakılan pozisyonlardan bile zarar edilebilmektedir. Borsaların bir eksisi de kısıtlı işlem saatleridir. Borsada seans saati kapanmışsa ve açık olan pozisyon zarar ediyorsa işlemi sonlandırmak için borsa seans saatinin açılışı beklenmelidir. Bu süreçte de daha büyük kayıplar ile karşılaşılabilir.

Borsaların bir dezavantajı da emirlerin anında piyasaya iletilmemesidir. Borsa piyasasına emirler 2 aşamada iletilir. Yatırımcılar öncelikle lüzumlu emirleri aracı kuruma iletir ve aracı müessese da emirleri borsaya uygun bir dille piyasaya iletir. Bu süreçte de istenilen pozisyonu yakalanamayabilir.

Altına yatırım için en uygun yatırım piyasası Forex piyasasıdır denebilir. Piyasanın özelliklerinde dolayı öteki yatırım piyasalarına nazaran daha çok avantaj ve daha az risk barındırmaktadır. Hem de Forex piyasası yatırımcısı olmak isteyen kişiler için de yatırım işlemlerine aracılık eden aracı kurumların çeşitli eğitimleri bulunmaktadır. Yatırımcı olmak isteyen kişiler ücretsiz olan bu eğitimleri alarak piyasa hakkında geniş bilgi sahibi olabilir ve yüksek kazanç getirecek altın işlemleri gerçekleştirilebilir.

Altın yatırımı ile ilgili olarak Forex piyasasının ihtiva ettiği avantajların başlangıcında çift yönlü işlem yapabilme ve riskin limitli olmasını sayabilir. Çift yönlü işlem yapabilme sayesinde piyasaların hem düşüşünden bununla beraber yükselişinden kazanç elde edilebilir. Altın fiyatları piyasalarda düşerken satış yönünde, yükselirken de alım yönünde işlem yapılarak kazançlı sonuçlar elde edilebilir. Riskin limitli olması ise bir pozisyon açılırken belirlenebilecek zarar durdur / kar al oranı yardımıyla fiyat hareketleri beklentiler yönünde ilerlemediği zaman ve kayıp yaşandığı vakit işlem otomatik olarak durdurulmaktadır. Bu sayede yatırımcı maksimum belirlediği oran kadar zarar etmiş olur.

Forex piyasasında kazanç elde etmek için her şeyden önce piyasa hakkında data ve tecrübe sahibi olmak gerekir. Piyasanın avantajlarından tam anlamıyla faydalanabilmek için piyasa hakkında data sahibi olmayan yatırımcılar aracı kurumların sunmuş olduğu eğitimleri almalıdır. Eğitimler kitap, eğitim videoları, online seminerler sayesinde teorik olarak informasyon edinilebilir. Aynı zamanda teorik bilgilerin uygulamalı olarak öğrenilmesi için de demo hesaplar bulunmaktadır. Ücretsiz olarak haiz olunan demo hesaplarda sanal para ile işlem yapma mantığı kolay bir şekilde çözülmektedir.

Altına yatırım yapacak kişilerin kendilerine en uygun piyasaları seçmeleri yatırım işlemlerinin sağlığı adına örutubet taşımaktadır. Piyasalar hakkında araştırmaların yapılması, gerekli eğitimlerin alınması ile kazanç getirecek başarılı pozisyonlar yakalanarak sermaye kolayca arttırılabilir.

Salı, Ekim 03, 2017

Birikimlerinizi En Aktif Nasıl Değerlendirirsiniz

Şimdiye kadar titizlikle bir araya getirdiğiniz birikimlerinizi nasıl değerlendirdiğiniz de minimum icra ettiğinız birikim kadar önemlidir. Getiri beklentiniz, yatırım vadesi ve alacağınız risk düzeyi, yatırımlarınıza şekil verecek en önemli 3 faktördür. Yatırım miktarınıza bağlı olarak kişisel beklentilerinizi de ortaya koyduktan sonrasında, size en uygun portföy çeşidini oluşturabilirsiniz. Uzman portföy yöneticilerinin desteği de bu yolda her vakit desteknız olacaktır.




Ana Paranızın tümüyle İşleme Girmeyin

Birikimlerinizi değerlendirmek istiyorsunuz ve finans piyasalarının dinamizmi birçok yatırımcı gibi sizi de cezbediyor. Hangi yatırım enstrümanını seçerseniz seçin, işleme ana paranızın %15’lik bir kısmı ile başlayın. Özellikle yeni tecrübe kazanacak yatırımcılar için bu ideal bir orandır.

Kendinize Hedef Koyun

uzun vadede mi kazanç sağlamak istiyorsunuz, yoksa kısa vadede mi? Getiri sağlamak arzu ettiğiniz süreyi ortaya koymanız, seçeceğiniz yatırım enstrümanını belirlerken size yol gösterici olacaktır. Her yatırımcının imgesel kısa vadede yüksek kazanç elde etmek olsa da, bu tip yatırımların risk düzeyinin yüksek olduğunu da hatırlayın. Forex piyasasındaki kaldıraçlı işlemler, kısa vadeli yatırım oluşturmaya olanak elde eden ve risk düzeyi yüksek yatırımlara en iyi örnektir. Hem piyasa bileşenlerine hakim olmanız bununla birlikte ekonomik verileri dikkatli bir halde takip ediyor olmalısınız. Destek almak arzu ettiğiniz noktada Forex eğitimleri ile kendinize yatırım yaparak, yatırım tecrübenizi geliştirebilirsiniz.

Uzun ve Orta Vadeli Getirileri Değerlendirin

Kısa vadeli yatırımlar ilk başta her yatırımcıyı kendine çeker. Sadece yatırım miktarınıza ve getiri hedefinize uygun olarak uzun ve orta vadeli getiri elde eden yatırımları da değerlendirebilirsiniz. Riskin daha düşük olduğu, farklı portföy çeşitleri oluşturabileceğiniz yatırım fonları, hisse senedi gibi enstrümanlar ile de yatırım yapabilirsiniz. Borsaya endeksli yatırım fonlarının (ETFs) dışında, borsadan direk hisse almadan işlem yapabileceğiniz yatırım fonları (FUNDs) ile profesyonel bir ekibin paranızı yönetmesini sağlayabilirsiniz.

Yatırım Yönetimi Hakkında Destek Alın

Size en uygun portföy yapısını belirlemede güçlük çekiyor olabilirsiniz. Eğer hangi yatırım enstrümanı ile birikimlerinizi değerlendirmeniz gerektiği konusunda kafanızda sual işaretleri var ise, sahip olduğunuz anaparanızı koruyarak bir yatırım yönetimi uzmanına başvurmanız, muhtemel nakit ve zaman kayıplarının önüne geçmenize destek sağlar

Kredi Notu Nedir?


Kredi notu ya da diğer bir adıyla kredi puanı, müşterilerin bankalar ile olan borç ilişkileri baz alınarak, Kredi Kayıt Bürosu (KKB) tarafından belirlenen nottur. x. Findeks kredi notunun yüksek veya düşük olması doğrudan kişinin bankalara düzenli ödeme yapması ile paralel olarak şekillenir. Finans kuruluşlarına düzenli ödeme yaparak yüksek kredi notuna sahip olan kişiler, kredi kullanmada daha avantajlı konumda olurken kredi notu düşük olan tüketicilerin ise kredi başvurularının kabul edilmesi zorlaşır.
Kredi notu veya kredi puanı diye adlandırdığımız olay aslında şudur;müşterilerin bankalar ile olan borç ilişkileri baz alınarak, Kredi Kayıt Bürosu(KBB) tarafından belirlenmektedir.
Bankalarda yapılan işlemlerin başarılı, sorunsuz şekilde tamamlanması ;kredi ödemeleri ve kredi kartı ödemeleri gibi işlemlerin geciktirmeden ödemesi gibi değerlendirilmelerin sonucunda oluşturulan kredi notu, bireyin kredi kullanım yoğunluğu, borçluluk durumu ve yeni kredi talepleri gibi durumlar bu işleme etkendir, bir KKB kuruluşu olan Findeks aracılığıyla hesaplanır

Hadi Kredi Notunuzu Hesaplayalım;

Kredi notunuzu hesaplanırken çeşitli ektenler gözden geçirilir. Kredi notunuz hesaplanırken, mevcut borcunuz varsa %25,
borcunuzu ödeme alışkanlığınız %30,
eğer yeni bir kredi aldıysanız %20,
kredi kullanma yoğunluğunuz %15,
diğer etkenler ise %10 
oranında etki edecek şekilde baz alınır kredi notunuz bu şekilde hesaplanır.

Etiketler: kredi notu nedir, kredi notu nasıl alınır,kredi notu nasıl hesaplanır, kredi puanı nasıl hesaplanır, kredi puanı nasıl alınır,

Pazartesi, Ekim 02, 2017

Altın Ticareti Nasıl Yapılır





Altın eski çağlardan günümüze kadar önemini yitirmeden gelen bir kıymetli madendir ve akla gelen ilk yatırım enstrumanlarındandır. Çeşitli yatırım piyasalarında yatırımı yapılabilen altın, uluslararası ticaretin başlangıcında da büyük öneme haizdir. Ülkeler içinde alım – satım işlemlerinin yoğunluk kazanması ile beraber para birimlerinin birbirlerine karşı çevriminde sorunlar ile karşılaşılmıştır.

1944 senesinde Bretton Woods anlatması ile bu soruna bir çözüm getirilmiş ve dolar – altın dönüştürülebilirliği sağlanmıştır. Bretton Woods anlaşması ile yeni uluslararası para sistemi oluşturulmuş ve anlaşmaya katılan, parasını altına dönüştürmeyi kabul eden ülkelerin para birimlerinin değeri dolara bakılırsa belirlenmiştir. Günümüzde dolar, altın ile dönüştürülebilirliğini korumuş olan tek para birimidir. 1944 senesinde meydana getirilen anlaşmaya nazaran 1 ons altın 35 dolara denk gelecek şekilde ayarlanmıştır. Bu şekilde de ülkeler içinde ticaret sorunları çözülmüştür.

Altın Ticareti dünyada büyük bir öneme haizdir ve ülkelerin merkez bankaları ellerinde her daim altın rezervi bulundururlar. Özellikle son zamanlarda ülkeler egemenlikleri adına ellerindeki altın rezervini arttırma yoluna gitmektedir. Altın bir ülkenin ekonomisinin sağlamlığını gösteren bir madendir ve ekonomik kriz dönemlerinde ekonominin iyileşmesi adına da büyük bir yere sahiptir.

Altın Borsası ülkelerde altın fiyatlarının belirlenmesi, yatırımcıların dış piyasalar hakkında bilgi sahibi olması ve tüm dünya ile aynı değerler üzerinden işlem yapılabilmesi benzer biçimde çeşitli görevlere sahiptir. Ülkemizde 1995 senesinde faaliyet göstermeye başlayan İstanbul Altın Borsası bulunmaktaydı ve bahsettiğimiz görevler haricinde öteki kıymetli madenler, metaller içinde çalışmaktadır. 2013 yılı Nisan ayında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası ve İstanbul Altın Borsası tek bir çatı altında birleştirilerek Borsa İstanbul adı altında faaliyet göstermeye başlamıştır.

Altın ticareti yapmak kazançlı neticelar doğurmaktadır ve çeşitli yatırım piyasalarında yapılabilmektedir. Bu piyasalar arasında en kazançlı ve güvenli olanakları ise Forex piyasası sunmaktadır. Kuyumcu ve bankalardan altın işlemi yapmanın ise biroldukça eksisi vardır. Her şeyden önce süre kaybıdır ve altın alım – satımı içinde yüksek fark uygulanabilmektedir. Ek olarak altın ile tüm dünya ile aynı değerler üzerinden işlem yapılmama olasılığı yüksektir. Güvenlik ve altını muhafaza etme gibi sorunlarla da karşılaşılmaktadır.

Forex piyasasında altın ticareti yapmak ise her şeyden önce güvenlidir ve global bir piyasa olmasından dolayı tüm dünya ile aynı altın fiyatları üzerinden işlem gerçekleştirilmektedir. Güvenli olmasının sebebi fiziki alım – satım gerçekleştirilmemesidir. Forex piyasasında altın, yalnız fiyatları üzerinden işlem görmektedir. Bu yüzden de hem muhafaza problemi kalmamaktadır aynı zamanda ani fiyat değişimleri karşısında anında işlem sonlandırılabilmektedir.

Altın ticareti piyasalarda Dolar üzerinden yapılmaktadır ve dolarda meydana gelen değişiklikler de altın fiyatları üzerinde etkili olmaktadır. Bu yüzden altın ticareti meydana getirecek kişilerin dolarda meydana gelen değişimleri de takip etmeleri gerekmektedir.

Altın fiyatlarında yaşanmış olan değişiklikler öteki değerli madenler ve metaller üzerinde de etkili olmaktadır. Gümüş altın tutarlarında yaşanmış olan değişiklikler öncelikli olarak etkilenen madendir. Bu yüzden de gümüş altın alternatifi olarak piyasalarda geçmektedir.

Pazar, Ekim 01, 2017

Orta Yaşlarda Kaçınılması Gereken Finansal Hatalar






oLgunluk yaşla gelir. Olgunluğun göstergelerinden biri ise paranın hesabını bilmektir. Geçen yıllarla birlikte işinizi geliştirip birikim yapmış oldunız ve finansal anlamda bir seviye yakaladınız. Eğer ki bu parlak senaryonun sönmemesi için kaçınılması gereken davranışları da biliyorsanız, 40 yaşını da devirseniz, sırtınız asla yere gelmeyecek demektir.


Kontrolsüz Bir yaşam Döngüsü

Lüks arabalar, pahalı tatiller, daha büyük bir ev, dışarıda yenilen yemekler, gidilen davetler. 40’lı yaşlarda hayat daha meşgul ve gosterişlidir. Bu gosterişin dozunu yaşınızın getirmiş olduğu olgunlukla doğru bir halde ayarlamaya çaba edin.

Artan İhtiyaçları Görmemek

Geliriniz arttıkça ihtiyaçlarınız da artar. Otomobilinizı yenilemek, pahalı tatillere çıkmak veya daha lüks mobilyalar almaktan kendinizi alamayabilirsiniz. Sadece tüm bunları yaparken “Yeterince birikim yapıyor muyum?” diye devamlı sorgulamaktan da geri durmayın. Bu isteklerini karşılarken tüm harcamaları aynı anda yapmaktansa aylara bölün. Belli hesaplamalarla kenarda hep biraz paranız duracak şekilde davranmanız çok faydalı olacaktır.

Acil vaziyet Fonu Olmaması

Dalgalanmalarla inip çıkan dünya ekonomisi, çok iyi giden işinizde beklenmeyen sallantılara yol açabilir. Bu sallantıları göz önünde bulundurarak kesinlikle en az 3 adet acil vaziyet fonu oluşturmanız gerekir. Bu acil durum fonuna ev masrafları, çocuklarınızın okul ve kurs masrafları, sıvıyakıt harcamaı benzer biçimde zorunlu ihtiyaçların yanında çocuklarınızın üyeliği olan kültür, sanat ve spor kulüpleri harcamalarını da eklemeyi ihmal etmeyin. Çocuklarınızı bu süreçte durumdan etkilenmesini istemezsiniz değil mi?

Sağlığınızı Önemsememek

sağlık geleceğe meydana getirilen en önemli yatırımlardan birisidir. Kendinizi kapsamlı bir sağlık sigortasıyla güvenceye alabilirsiniz. Yahut daha da önemlisi kendinize çok iyi bakın. Tertipli ve sağlıklı beslenin, aşırı yorgunluk ve stresten kaçının.

“Emekliliğime Daha Çok Var” Demek

Emekliliğiniz için birikime ne kadar erken başlarsanız, emeklilik yıllarınızı da o kadar rahat geçireceksiniz anlamına gelir. Yaşınız ilerledikçe bedeninizin dinamizmi azalacak. Çalışma isteğiniz de azalacak. Bunları göz önünde bulunduracak olursanız emeklilik sigortasını ertelemek ne olursa olsun büyük bir hata olacaktır.

40’ından sonra Borçlanmak

Özellikle 40’lı yaşlarda meydana getirilen en büyük hatalardan birisi kredi çekmek gibi uzun dönemli borçlara girmektir. Emekliliğinizde bahçeli bir evde torunlarınızla oynayarak, çiçek sulayarak geçirmek varken, kim kredi ödeme stresinin altına girmek ister ki?

Elinizdekiyle doygunluk Olmak

“Yaşım yeterince ilerlerdi, artık benden geçti” diyorsanız kendi potansiyelinizi görmüyorsunuz anlamına gelir. Dinamik yaşamın size sunacağı fırsatları ve yenilikleri kaçırmayın. Unutmayın, hayatta daha iyisini yapmak için hiç bir zaman geç değildir.

Kredi Kartı İle Vergi Borcu Ödeme




Vergi borçlarınızı ödemenin zamanı geldiyse ve nakit gücünüz kalmadıysa kredi kartı ile ödemek artık mümkün. Gelir idaresi başkanlığı son uygulama ile kredi kartı ile vergileri ödemeyi getirdi. Fakat sadece internet üzerinden bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Yani vergi ödeme ünitelerine gittiğinizde kredi kartı ile ödeme yapamazsınız. Bir tek gelir idaresi başkanlığının resmi internet sitesinden vergi türünü seçip ödeme yönteminden kredi kartını seçip karşınıza gelen ekranda girmeniz ihtiyaç duyulan detayları eksiksiz ve doğru giriniz. Peşinden cep telefonunuza bir kod gönderilecektir. Gelen kodu ekrandaki kutucuğa girip ödemenizi sonlanmış oldurabilirsiniz.

İnternet Üzerinden Kredi Kartı İle Vergi Borcu Ödeme yapılan Ödeme Tehlikeli Mi?

Vergiyi ödeyeceğiniz site resmi devletin sitesi ise ne olursa olsun bir tehlike söz mevzusu değildir. Fakat son zamanlarda internet kullanımı arttıkça ve bu tür ödemelerin gerçekleşmesi yaygınlaştıkça dolandırıcılar ön plana çıkmıştır. Size vergilerinizden kurtulacağınızı özetleyen ve size daha kazançlı bir halde işinizi gerçekleştireceğinizi gösteren reklamlar çıkar. Bu reklamlara tıkladığınızda size aynı vergiyi resmi siteden ödediğiniz benzer biçimde bir ekran çıkar. Bu ekranda sakın banka bilgilerinizi yada kimlik bilgilerinizi girmeyin. Ertesi gün banka hesabınızdan yüklü bir miktar eksilmiş olabilir. Bu tür durumlarda en yakın bilişim suçlarına başvurmanız gerekir. Bu merkezlerde yaşadığınız olayı ve sizden özel bilgilerinizi alan sahte web adresini söyleyeceksiniz. Oradaki bilişim uzmanları bu durumu araştırıp size en yakın sürede dönüş yapmış olacaktır. Genelde bu tür vakalar çözülür, ama rağmenızdaki gerçekten tecrübeli bir dolandırıcı ise konum üzücü olabilir.

Vergi Borcu Ödeme Planı

Vergi borçlarınızı kaçırmak istemiyorsanız, vergi dairelerine gittiğinizde ödemeniz ihtiyaç duyulan tüm vergi borcu ödeme planını isteyin. Genel olarak vergilerin ödenme zamanları ulaştığında haberlerde ve internette karşınıza çıkar. Yine de ödemeleri aksatmak istemiyorsanız kendinize bir ödeme planı çıkarttırıp ödemelerinizi eksiksiz ve düzenli bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

Rast gele yazılar

karışık yazılar