Yatırım dünyasına adım atar atmaz,
ağzı sütten yanan çok kişi vardır. Bu durumdaki kişilerin
hikayeleri de, dilden dile anlatılır. Bu nedenle, bazı yatırım
araçlarını kimse sevmez; öcü olarak görür.
Finansal piyasalar temelde
risklerle doludur. Ancak bir o kadar da kazanç fırsatları vardır.
Finansal piyasalara girerken, denize girmek üzere sahip olduğunuz
kadar donanım sahibi değilseniz, boğulma riski gibi tüm
yatırımlarınızı kaybetme riski ile karşı karşıyasınız demektir.
Evet, finansal piyasalarda işlem yapmak denize girmeye benzer.
Yatırım Yapmak, Yüzmek İçin
Denize Girmeye Benzer!
|
Yüzmek İçin Denize Girmenin Temel
Kuralları |
Yatırım Yapmanın Temel Kurallarına Göre
Anlamı |
Hangi denize girdiğinizi bilmelisiniz. |
Hangi piyasaya, yatırım aracına ya da işlemine para bağladığını
bilmek. |
Girdiğiniz denizin hangi bölgede ne kadar sığ ve dalgalı
olduğunu bilmelisiniz. |
Piyasanın ve yatırım aracı ya da işleminin temel özelliklerini
bilmek. |
Denize girmenin tehlikelerini biliyor olmalısınız(kıyılarda
köpek balığı var mı, girdaplar var mı vs.). |
Piyasanın ve yatırım aracı ya da işleminin risklerini
bilmek. |
Denize girmek için uygun bir zaman olup olmadığını biliyor
olmalısınız. |
Piyasaya girişin ve yatırım aracında pozisyon almanın
zamanlamasını ayarlamak. |
Yüzmeyi biliyor olmalısınız. |
Piyasa kurallarını ve yatırım araçlarının nasıl alınıp
satıldığını bilmek. |
Uygun kıyafete sahip olmalısınız. |
Piyasanın jargonunu, teamüllerini, mevzuatını, hassasiyetlerini
bilmek. |
Boğulma tehlikesi durumunda kurtaracak kimsenin olup olmadığını
kontrol etmiş olmalısınız. |
Aldatılma veya mağdur edilme durumunda nereye, nasıl ve hangi
süre içerisinde başvurulacağını bilmek. |
Türkiye'de 2010 yılında yapılan bir
araştırmaya göre, bireysel yatırımcılar en çok hisse senedine
küsmüş durumdadırlar. Bu araştırma, şu andaki hisse senedi
yatırımcısı sayısı, aktif işlem yapanlar ve bir hesap açtığı halde
hesabında yok denecek kadar hisse senedi bulunanlar sayısına
bakıldığında da aynı sonuçları vermektedir. Evet ama bunun
temel gerekçeleri nelerdir? Yine aynı araştırma şöyle söylüyor:
Hisse senedi piyasasına küsenler, temelde üniversite son sınıfta
veya iş hayatının ilk yıllarında yatırım yapan kişilerdir. Öte
yandan, Türkiye'de yerli bireysel yatırımcıların ortalama yatırım
vadesi bir ayın altındadır. Oysa hisse senedi orta ve uzun vadeli
bir yatırım aracıdır. Yani hisse senedi aldığınızda onu 2 yıl, 5
yıl, 10 yıl gibi unutmalı, hatta gelecek nesillere miras bırakmak
üzere almalısınız. Bu veriler ve araştırma sonuçlarını mesleki
tecrübelerimizle birleştirdiğimizde, piyasaya küsen bireysel
yatırımcıların bir heyecana kapılıp, bir arkadışına inanıp, bir TV
veya gazete haberine bakıp yeterli tecrübe sahibi olmadan ve
araştırma yapmadan aslında özü itibarıyla riskli bir yatırım aracı
olan hisse senedine yatırım yaptıklarını görüyoruz. İşte bu
gerçekler, aynı zamanda bireysel yatırımcıların neden hisse senedi
piyasasına küstüğünü açıklıyor.
Borsalarda işlem gören hisse
senetleri yatırımcıları dışında, hisseyi çıkarıp satanın kim olduğu
bilinmediği halde, borsa dışında hisse senedi yatırımı yapanlar ya
da "tabela şirketleri"ne parasını bağlayarak yatırım yaptığını
zannedenler de geçmişte Türkiye'de en çok mağdur olan bireysel
yatırımcı kesimidir.
Son dönemde ise, aşırı kazanç hırsı
ile içeriği belli olmayan ve internet siteleri üzerinden
"oynatılan" bazı yatırım aracı görünümlü işlemlere paralarını
"kaptıran" kişilerin sayısının arttığını görüyoruz. İşin kötüsü, bu
tür işlemlerde ne bir Türk otoritesi ne de bir Türk kanunu
uygulanabiliyor. Kaptırılan para bir daha da geri gelmiyor.
Bireysel yatırımcıların, yatırım
yapma ve bir ek gelir elde etme temel ihtiyacını ve niyetini kötüye
kullanmaya yönelik sahtekarlıklar, dünyada her ülkede görülebilecek
ve Türkiye'ye özgü olmayan durumlardır. Paranın ve insanın olduğu
her yerde, sahtekarlık riski vardır. Hatta ilginç olan; aldatma
yöntemlerinin evrensel olmasıdır: Aynı yöntemleri, farklı ülkelerde
farklı aktörler uygular. Aynı okuldan mezun olmuşlar gibi!
Aldatma yöntemleri aynı olunca,
sahtekarlıklardan korunma yöntemleri de benzer olur. Bu nedenle,
bireysel yatırımcıların en çok düştükleri hataları sıralarken,
temel korunma yöntemlerini de ortaya koyabiliriz:
1)
Piyasalar veya finansal araçların hepsi şu veya bu
ölçüde risk içerir. Bu nedenle, içeriğini
bilmediğiniz, mahiyetini anlamadığınız yatırım araçlarına gözü
kapalı yatırım yapmaktan kaçınınız. Size yaklaşanlar en çok, aşırı
para kazanma damarınızı kullanmak isterler. Bu nedenle, size yüksek
kazanç sözü verirken risk olmadığından bahsederler. Bu dünyada,
risksiz bir yatırım yoktur. Risk az ise getiri de muhtemelen azdır.
Eğer beklenen getiri yüksek ise, o zaman risk az veya hiç risk yok
diyen kişi çok büyük olasılıkla sizi kandırmaya çalışıyordur.
2)
İstemediğiniz halde size ulaşan tanımadığınız
kişilerin cazip gibi görünen yatırım tekliflerini iki değil on defa
kontrolden geçirmek gerekir. Bu durumda, size bu
amaçla yaklaşan kişinin çalıştığı kuruluşun telefonunu, adresini,
hangi yasal otoritenin (SPK, BDDK, Hazine Müsteşarlığı, Bakanlık
v.d.) izni ile çalıştığını sorunuz. İkinci aşamada, hem aldığınız
kişi ve finansal kuruluş bilgilerini hem de yatırım imkanı olarak
bahsedilenleri kontrol ediniz. Kontrol için; SPK (
http://www.spk.gov.tr/) ve BDDK'nın (
http://www.bddk.org.tr/) internet sitelerini
kullanabilirsiniz. İnternet siteleri yeterli olmazsa, bu defa
telefon veya yazılı dilekçe ile bu kurumlardan bilgi alabilirsiniz.
Size yaklaşan kişinin çalıştığı kurumun internet sitesini kontrol
etmekle birlikte sadece bu sitedeki bilgilerle yetinmeyiniz. Bir
başka yöntem, size yaklaşan kişiyi internette arama motorları
(örneğin Google) ile araştırabilir, haklarında ne tür bilgiler yer
aldığını öğrenmeye çalışabilirsiniz. Size yaklaşan kişi hakkında
yeterli bilgiye ulaşamıyor ve bu kişi ve ilgili olduğunu ifade
ettiği finansal kuruluş SPK, BDDK gibi internet sitelerinde yasal
faaliyet gösteren kuruluşlar listesinde yer almıyorsa, bu durum
paranızı bu kişiye emanet etmemeniz için güçlü bir işarettir.
3)
"Garantili kazanç" genellikle aldatmaya
yöneliktir. Eğer bir yatırım işleminde garantili
kazanç varsa, bunu hiç kimse üçüncü bir kişiye tavsiye etmez.
Bırakın bunu üçüncü kişiye tavsiye etmeyi, duyulmaması için çaba
bile sarfedebilir. Şöyle bir daha düşünün; "garantili kazanç", hem
de "yüksek kazanç" hem de "tanımadığınız biri tavsiye ediyor".
Böyle bir imkan, normal şartlar altında yatırım dünyasında asla
olmaz!
4)
Çok kısa sürede yüksek kazanç, piyasanın
doğasına aykırıdır. Kısa sürede yüksek kazanç, finans
dünyası mantığı ile kısa sürede yüksek zarar veya dolandırılmak
anlamına da gelebilir. Böyle bir imkan gerçekten varsa, bunu kimse
tanımadığı bir kişiye tavsiye bile etmez.
5)
"Aramızda Kalsın", "Kimseye Söyleme", "Elimde
Bir Tüyo Var", "Altın Fırsatı Kaçırma" uyarıları ile bir yatırıma
yönlendirildiyseniz, o yatırımı unutmak daha iyi
olabilir. Size bu uyarılar ile yakşalanların kim olduğuna
bakınız. Üçüncü şahıslar bunları size neden söyler? Bazı gizli
bilgilere göre yatırım yapmanın suç olduğunu düşününüz.
6) Yatırım
yapma konusunda psikolojik baskıya maruz kalıyorsanız,
"bir dakika kardeşim!" demekten çekinmeyiniz. Böyle
durumlarda, yanlış yapmak üzere olduğunuzu unutmayınız. Yatırım,
psikolojik baskı altında yapılmamalı, salim kafa ile mantıklı
kararlara dayalı olarak yapılmalıdır. Sizi baskı altına almaya
çalışanlar, muhtemelen sizin yanlış yapmanızı bekliyorlardır.
"Bu fırsatı kaçırdığınıza çok üzülüyorum.", "Sizi çok
sevdim. Size bu imkanı sunmak istiyorum.",
"Meslektaşlarının çoğu bu ürünü aldı.", "Falancanın
eşi bu yatırımdan çok para kazandı." gibi psikolojik baskı
cümlelerine sakın aldanmayınız. Yatırım yapmak, bağış yapmak ile
bağlantılı arkadaşlık, sevgi, acıma, dostluk gibi kavramlardan çok
"güvenilirlik", "doğru seçim", "zamanında seçim", "kayıt altında
olma", "yasal zeminde olma", "hesap verilebilir olma", "makul
getiri" gibi kavramlarla ilgilidir.
7) Her
yatırımdan önce bir araştırma yapmak gerekir. Sadece ortama
ayak uydurmak için yapılan yatırımın sonucu üzücü olabilir. Bu
nedenle, aynen ikinci el araba alırken yaptığınız kadar, bir
yatırıma para bağlarken bir miktar araştırma yapmanız beklenir.
Eğer kendinize güvenmiyorsanız, bu defa, arkadaş veya dost
tavsiyesi yerine, profesyonel yatırım danışmanlığı hizmeti almanız
daha uygun olabilir.
8) Günlük
alım satımlar, profesyonellerin işidir. Bireysel
yatırımcıların, günlük alım satımlardan para kazanması, profesyonel
yatırımcıların olduğu bir ortamda tesadüften ibaretttir. Bireysel
yatırımcılar, günlük alım satım için harcayacakları zamanı, birkaç
hisseyi incelemek üzere harcayıp uygun bir seçimle orta ve uzun
vadeli kazanca odaklanmalıdırlar. Unutmayınız: Bireysel
yatırımcılar ile profesyonel olarak günlük işlem yapanlar arasında
genellikle profesyoneller kazanır. Bu konuda bir başka uygun
seçenek, hisse ağırlıklı yatırım fonu paylarına yatırım yapmak
olabilir.
9) Hisse
senedi yatırımı bireysel yatırımcı açısından orta ve uzun vadeli
olduğunda daha az riskli olur. İyi bir araştırma sonunda,
güvenilir bir şirketin hisselerini orta ve uzun vadeli bir düşünce
ile aldığınızda, günlük fiyat hareketlerinden
etkilenmezsiniz.
Eğer yukarıdaki temel uyarıları dikkate alırsanız:
- "Bugün ABC şirketinin hissesini aldım, düştü hemen sattım,
ben şimdi ne yapacağım." demezsiniz.
- "Piyasa düşüyordu, tek yükselen ABC hissesiydi,
arkadaşımdan gördüm ben de ABC hissesi aldım ama bir hafta sonra
hisse çakıldı, zarar ettim" demezsiniz.
- "Evimi ve arabamı sattım, günlük hisse alım satımı
yapıyordum ama herşeyimi kaybettim." demezsiniz.
- "ABC şirketinin hisselerini aldım ama bir soru sormak için
şirketi aradım, kimseye ulaşamadım." demezsiniz.
- "Bana üç ayda yüzde elli getiri vereceklerdi, anaparamı
bile geri vermediler." demezsiniz.
- "Tüyo almıştım. Zengin olup kendime büyük bir ev alacaktım.
Hepsi yalanmış." demezsiniz.
- "Aslında ABC şirketi diye bir şirket yokmuş,
aldatıldım." demezsiniz.
- "Bir daha hisse almam." demezsiniz.
Türkiye'de gerek hisse senedi
piyasasında gerekse diğer piyasalarda küçük ya da büyük miktarlarda
zarara uğramış ve bir daha yatırım yapmamaya eğilimli çok sayıda
yatırımcı vardır. Bu durumdaki yatırımcılar, ekonomi ve finans
sektörü için birer kayıptır. Bu durumdaki yatırımcılar,
kaybettikleri yatırım tutarlarını geri almada ciddi zorluklarla
karşılaşmaktadırlar. Türk hukuk sistemi, yatırım yapanların bir
sahtekarlık veya dolandırıcılığa uğramaları durumunda haklarını
geri almaları konusunda etkin bir yapıya sahip değildir.
Sahtekarlık veya dolandırıcılık sonucu ortaya çıkan bazı zararların
ya tümden ya da belirli miktarın üzerindekilerin geri alınması hiç
mümkün olmamaktadır. Ülkemizdeki bu tablo diğer pek çok ülkede de
farklı içeriklerde ve boyutlarda görülebilmektedir.
Kayıp, yani yatırımın risklerini
yaşamış ve bir daha yatırım yapmayan yatırımcılar, genellikle hisse
senedi piyasasından kaynaklanan olumsuz tecrübelere sahiptirler. Bu
nedenle, finansal piyasalar içerisinde hisse senedi piyasası, belki
de diğer piyasalara göre, bireysel yatırımcılar açısından en çok
düşünülmesi ve dikkat edilmesi gereken piyasadır. Bu durum, Türkiye
için geçerli olduğu gibi gelişmiş ülkeler dahil dünyada pek çok
ülke için de geçerlidir.
Ancak tasarruf sahiplerinin,
yatırım hataları nedeniyle kaybettikleri ve kayıp yatırımcı
durumuna düştükleri piyasa sadece hisse senedi piyasası değildir.
Türev araçlar piyasası, kaldıraçlı döviz piyasası (foreks) yanında
yasal olmayan ponzi finans gibi pek çok işlemde tasarruf sahipleri
paralar kaybetmiştir. İnternet ortamı, bu anlamda paraların
kaptırıldığı yüzlerce yatırım tuzağı ile doludur.
Durum bu iken, yatırım sahipleri
için uygulanacak en iyi strateji, temel yatırım kurallarından taviz
vermemek ve günlük hayatın akışında aklımızı çelen olaylara karşı
sürekli temel yatırım kurallarını hatırlamaktır. Böylece, kendi
paramızla huzursuz olmaktan kurtulur, geleceğe güvenle bakarız.
KAYNAKLAR
1) Sancak, Ethem; Bireysel Tasarruf ve Yatırımları Koruma
Rehberi, Gazi Kitabevi, Mart 2012.
2) Pardoe, James; How Buffett Does It, McGraw-Hill, 2005.