Ana para piyasalarıyla ilgili dikkat çekmek istediğim bazı konular var. Bunlar hakkında bir beyin fırtınası yapmanın vakti geldi diye düşünüyorum. Bu konuyu okuduktan sonrasında sermaye piyasalarında kazanmanın aslen ne kadar zor bulunduğunu anlayacağınızı temenni ediyorum. Doğal olarak bu fikre bir çok birey karşı da çıkacaktır.
Bir malın fiyatı alıcı bulmuş olduğu miktarla ilgilidır. Bu hisse senedi için de geçerlidir. Siz elinizde ki hisse senedinin X tl fiyat ettiğini ne kadar savunursanız savunun X fiyatına alıcı bulamadığınız sürece o fiyat geçerli olmayacaktır. Tam tersi olarak da siz herhangi bir hisse senedinin çok pahalı olduğunu arzu ettiğiniz kadar savunun sadece alıcı bulduğu sürece ederi odur benim gözümde.
Hatırlayın geçtiğimiz yillarda petrollün varil fiyatı 130 dolarken, birisi çıkıp size petrol 30 dolar olacak deseydi inanır miydınız? Uğruna savaş çıkarılan, yeni haritalar çizilen petrolün bu fiyatlara geleceğine pek çoğumuz inanmazdık. İşte fiyatlamalar üzerinde size süper bir örnek. şu demek oluyor ki her ne olursa olsun elinizdeki hisse senedinin fiyatının ucuz yahut pahalı olmasının aslen piyasa teriminda çok da anlamı yok. O hissenin fiyatının yükseleceği yada düşebileceği varsayımlarından başka elimizde bir şey kalmıyor. Bunu son günlerde BİST de de görüyoruz bazı hisselerin çok ucuz kalmış olduğunı düşünerek alan yatırımcılar mevcut. Fakat ucuzun da ucuzu oluyor o hisseler.
Fiyatlamalar yapılırken dikkat edilen önemli bir teferruatı atlamayalım. Hep duyarız borsada beklenti satın alınır, gerçekler satılır diye. Bu konum aslen borsanın en önemli gerçeğidir. Bunu hisse senetleri fiyatlarında sık sık yaşarız. Mesela X hissesi satılacak yönünde bir haber fikir piyasaya senet büyük prim yapar. Firma satılınca da hissenin fiyatı düşer. Bu beklentinin satın alınıp gerçeğin satılmasına bir örnektir.
Gelelim bu beklentilerin iyi mi oluştuğuna. Büyük yatırımcı dediğimiz kurumlar bilgiye ulaşmada bizlerden daha etkindirler. Şirketlerin karlılıklarında ki potansiyellerden, şirketlerin satılması, birleşmesi benzer biçimde haberlere bizlerden önce ulaşırlar. Ulaşamasalar bile bunun olma ihtimalini bizlerden daha iyi hesaplarlar. Biz bireysel yatırımcılar ise bu durumu son olarak öğrenen grup oluruz. Onlar edindikleri bilgilerle beklentiyi satın alırlar, bu bilgi bize ulaştığı süre bu gerçeği bize satarlar.
Piyasa fiyatlamaları belli bir beklentiye nazaran oluyorsa ve bu beklentinin kaynağına büyük yatırımcı dediğimiz kurumlar bizlerden önce ulaşıyorsa bizim bu piyasa da kazanma şansımız kısmen tesadüf şeklinde bir şeydir aslında. Bir şirketin olası karlılığını bizden kat kat iyi hesaplayabilen, ve bununla ilgili bilgiyi bizlerden önce edinenlere karşı piyasada savaşım ediyoruz. İşte bu yüzden hisse seçiminde pahalı ve ucuz kavramı aslına bakarsak çok bir anlam ifade etmiyor.
Blogda baştan beri bu yüzden trendlerin öneminden bahsediyorum. Trenlerde alım satım yapıp para kazanamıyorsak borsa zamana kaybından başka bir şey değildir bizim için. Çünkü piyasa yapıcıları belli şeyleri hesap ederek, belli beklentileri satın alarak bu trendleri oluştururlar. Biz de trend dönene kadar bundan faydalanmalıyız. Haberden önce fiyatlamaların oluştuğu aşikar ve bizler bu haberlere ulaşamıyorsak ulaşanlamış olurın yolundan gitmekten başka çaremiz yok.
Gene baştan beri ısrarla söylediğim trend takipçiliğini büyük fonlarında uyguladığını bilmenizi isterim. Momentum investing denilen bir olay var. Üzerinde makaleler tezler yazılan bir vaka. Belli bir dehemmiyet de belli endekslerin veya hisse senetlerinin daha iyi performans göstermesinin bir sonraki dönemde yine aynı şekillerde potansıiyellerini devam ettıirecekleri varsayımıina dayanır. Birçok yatırım fonu buna göre alım yapıyor. Örnek vermek gerekirse; bir önceki çeyrek veya ayda hangi sektör iyi getiri yapmış olduysa bir sonraki çeyrek ya da ayda aynı sektör yine iyi prim yapmış olacaktır mantığına dayalı varsayım. Aslına bakarsak bir nevi trend kovuşturmak.
Tüm bu anlattıklarıma bakınca biz küçük yatırımcıların tepişen filler altında ezilen çimenler gibiyiz aslına bakarsak. Ezilmek istemiyorsak bazı gerçekleri bilip ona bakılırsa pozisyon almalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder