1960'lı yıllarda babanız hisse senedi alıyormuş.O dönem nerede işlem yapardı?
Dabak şirketi Denizli'de hisseleri satmış.Nasıl oluyor biliyor musunuz?Dabak şirketini oradaki 20 tane esnaf kuruyor.İçlerinden birinin paraya ihtiyacı oluyor.Gidiyor ötekine satıyor.Yani ortaya çıkıp da satmıyor. Rahmetli Cihan Abim Sarkuysan'ı kurdu.Dükkan dükkan Anadolu'da geziyorlar.Zannedersem sermayeyi tamamlayamadılar.Her ne olduysa bana geldiler.Dükkandayım,işim de başımdan aşkın.''Biz ortaklık için geldik'' dediler. Abim dedi ki,''Sana da 1 milyon nominal ayırdık,1 milyon lira vereceksin''.Nominal ne biliyorum.''Çok'' dedim.Bir milyon lira bağlamak istemedim o anda.Çünkü ne olacağı belli değil.Hemen aklıma geldi.''Sen ne bağladın?'' diye sordum.''Senden az'' dedi.Sen benim abimsin, büyüğümsün.Niye senden fazlasını bağlayayım ki?''Ben böyle uygun gördüm'' dedi.O zaman sesimizi çıkarmadık,ama ne oldu?Uzun seneler 1'de kaldı.Fabrika kurulacak,herşey hazır.Merkez Bankası parayı bir senede mi çıkarır,iki senede mi çıkarır?Sonra makinalar gelecek de Sarkuysan fabrikası kurulacak.Bunlar bir yerden bir şekilde parayı gönderecekler,makinalar gelecek.Merkez bankası çıkardığında o para geri dönecek.Çift finansman diyorlardı buna.Merkez bankası biliyor,devlet biliyor ama böyle yürüyordu olay.Dolar yok çünkü piyasada.Merkez Bankası'nda dolar yok.Bunlar Kapalıçarşı'dan para aradılar.İkinci bir finansmana ihtiyaçları var.Tekrar bana geldiler.Ben de para verdim.Birkaç arkadaş da verdi.Altı ay geçti.Dediler ki,''Bu iş hala olmadı.Durum vaziyet bu.Bir ay daha.''İçlerinden bazıları ''Biz yokuz ya da daha fazla nema isteriz'' dediler.Ben tabii ağzımı açamıyorum.Karşımdaki ağam,atam,abim. Üzülüyor,çok üzülüyor,görüyorum.Benim bir rahmetli eniştem vardı, ''Akraba ile ye iç,iş yapma'' derdi,haklıymış.Çünkü hesap soramıyorum. Hesap soramadığım kişiyle nasıl yola çıkmışım ki?Hisse senetlerini bir şekilde satmam gerektiğini düşündüm.Nasıl satarım?Piyasa yapmam lazım. Kapalıçarşı'da başladım bunun piyasasına. Kapalıçarşı'da çakıl taşı al sat,yeter ki ucunda hesabı tutulsun ve standardı olsun.Mesela altın. Şimdi gidin orada şakır şakır alışverişi yapılıyor.Nasıl o televizyonlarda gördüğünüz şey;bangır bangır bağırıyor millet.O alıyor bu veriyor ve hepsi de yürüyor.Ben çıktım dedim ki; ''Sarkuysan var,sarkuysan var!'' Sarkuysan'ı 1600 lira filan yaptım;ala vere,ala vere 1600 oldu fiyat.Ben elimdeki malı 1600 liradan birisine sattım.Hayrını gör dedim.
-Kaç yıl geçti bu arada?
İkibuçuk yıl falan geçti.Ve hiç unutmuyorum;onunla gittim altın aldım.59,5-60 kilo altın yaptı.Sonra biz döndük bunun hesabını yaptık,ne olurdu diye.O hisse senetlerini satmamış olsaydım bugün Sarkuysan'ın yüzde 23'ü benimdi.Bunları niye mi söylüyorum?1986 senesinden beri elinde mal tutan kişi,bugün İstanbul'a gelip de Taksim'den arsa almış kadar zengindir. Alıp satan kişi,zenginliğinin peşinde koşan kişi de,belki yok olup gitmiştir.Bilmem anlatabiliyor muyum?
Borsada önden koşanlar - Ceyhan Bektaş
Dabak şirketi Denizli'de hisseleri satmış.Nasıl oluyor biliyor musunuz?Dabak şirketini oradaki 20 tane esnaf kuruyor.İçlerinden birinin paraya ihtiyacı oluyor.Gidiyor ötekine satıyor.Yani ortaya çıkıp da satmıyor. Rahmetli Cihan Abim Sarkuysan'ı kurdu.Dükkan dükkan Anadolu'da geziyorlar.Zannedersem sermayeyi tamamlayamadılar.Her ne olduysa bana geldiler.Dükkandayım,işim de başımdan aşkın.''Biz ortaklık için geldik'' dediler. Abim dedi ki,''Sana da 1 milyon nominal ayırdık,1 milyon lira vereceksin''.Nominal ne biliyorum.''Çok'' dedim.Bir milyon lira bağlamak istemedim o anda.Çünkü ne olacağı belli değil.Hemen aklıma geldi.''Sen ne bağladın?'' diye sordum.''Senden az'' dedi.Sen benim abimsin, büyüğümsün.Niye senden fazlasını bağlayayım ki?''Ben böyle uygun gördüm'' dedi.O zaman sesimizi çıkarmadık,ama ne oldu?Uzun seneler 1'de kaldı.Fabrika kurulacak,herşey hazır.Merkez Bankası parayı bir senede mi çıkarır,iki senede mi çıkarır?Sonra makinalar gelecek de Sarkuysan fabrikası kurulacak.Bunlar bir yerden bir şekilde parayı gönderecekler,makinalar gelecek.Merkez bankası çıkardığında o para geri dönecek.Çift finansman diyorlardı buna.Merkez bankası biliyor,devlet biliyor ama böyle yürüyordu olay.Dolar yok çünkü piyasada.Merkez Bankası'nda dolar yok.Bunlar Kapalıçarşı'dan para aradılar.İkinci bir finansmana ihtiyaçları var.Tekrar bana geldiler.Ben de para verdim.Birkaç arkadaş da verdi.Altı ay geçti.Dediler ki,''Bu iş hala olmadı.Durum vaziyet bu.Bir ay daha.''İçlerinden bazıları ''Biz yokuz ya da daha fazla nema isteriz'' dediler.Ben tabii ağzımı açamıyorum.Karşımdaki ağam,atam,abim. Üzülüyor,çok üzülüyor,görüyorum.Benim bir rahmetli eniştem vardı, ''Akraba ile ye iç,iş yapma'' derdi,haklıymış.Çünkü hesap soramıyorum. Hesap soramadığım kişiyle nasıl yola çıkmışım ki?Hisse senetlerini bir şekilde satmam gerektiğini düşündüm.Nasıl satarım?Piyasa yapmam lazım. Kapalıçarşı'da başladım bunun piyasasına. Kapalıçarşı'da çakıl taşı al sat,yeter ki ucunda hesabı tutulsun ve standardı olsun.Mesela altın. Şimdi gidin orada şakır şakır alışverişi yapılıyor.Nasıl o televizyonlarda gördüğünüz şey;bangır bangır bağırıyor millet.O alıyor bu veriyor ve hepsi de yürüyor.Ben çıktım dedim ki; ''Sarkuysan var,sarkuysan var!'' Sarkuysan'ı 1600 lira filan yaptım;ala vere,ala vere 1600 oldu fiyat.Ben elimdeki malı 1600 liradan birisine sattım.Hayrını gör dedim.
-Kaç yıl geçti bu arada?
İkibuçuk yıl falan geçti.Ve hiç unutmuyorum;onunla gittim altın aldım.59,5-60 kilo altın yaptı.Sonra biz döndük bunun hesabını yaptık,ne olurdu diye.O hisse senetlerini satmamış olsaydım bugün Sarkuysan'ın yüzde 23'ü benimdi.Bunları niye mi söylüyorum?1986 senesinden beri elinde mal tutan kişi,bugün İstanbul'a gelip de Taksim'den arsa almış kadar zengindir. Alıp satan kişi,zenginliğinin peşinde koşan kişi de,belki yok olup gitmiştir.Bilmem anlatabiliyor muyum?
Borsada önden koşanlar - Ceyhan Bektaş